Tuguj ile Baje'nin hikayesi

#1199 Ekleme Tarihi 13/12/2016 11:45:51

Dün akşam İbrahim Yağan misafirimizdi. Uzun kış gecesinde memleket kokan bir muhabbet vardı, doyamadık…

Tanımayanlar için, İbrahim Yağan Çerkesya’lı bir yurtsever. Kabardey’den demiyorum Çerkesya’lı. Yağanlar aslen Abaza kökenli. Ama o kendisini Çerkes / Adige olarak tanımlıyor. Nalçik doğumlu. Nalçik, Çerkesya’nın bir kenti, aynı Maykop, Çerkesk, Baksan, Soçi, Tuapse gibi. Nalçik de bizim Maykop da Çerkesk de bizim Baksan da Soçi de bizim Tuapse de. Hepsi Adige Xeku, hepsi Çerkesya.     

Bizim dersek Çerkesya bizimdir diyor Yağan, hiçbir ulusa vatanları altın tepside sunulmamıştır. Onun için emek vermek gerekiyor. Zaman ayırmak, ekonomik, kültürel destek vermek, en önemlisi de organize olmak örgütlü olmak gerekiyor.

Çerkes halkının sürgünü daha 200 yıl olmadı. Yahudiler 2000 yıllık sürgünden sonra vatanlarına kavuştular. Orada tutunabilmek için de 70 yıldır Araplarla sürekli savaşıyorlar. Biz artık savaşmak zorunda değiliz. Kimseye de savaşın demiyoruz. Gelin vatanınızda yaşayın topraklarınıza sahip çıkın diyoruz. Emekli olunca geliriz demişti Uzunyayla’da bir Nahıj yaşlı. Sen gelme dedim. Şaşırdı neden dedi. Mezarlık mı Vatan? Siz gelmeyin daha orada gömülecekte çok yaşlımız var. Oğlunuzu kızınızı gönderin eğitim için iş için evlenmek için, sonra siz de orada doğan torunlarınızı sevmeye gelirsiniz dedim.

21 Mayıslar’da diasporanın Çerkesya’da olması ne kadar güzel bir projedir. Halkımın vatanında geri toplanma arzusu ne yücedir. Diasporanın her tarafından akın akın otobüslerle vatana akmak. Sürgünün her yıl dönümünde kortejdeki atlı yürüyüşe o sayıda at çıkarıyorlar 150. Yılda 150 atlı, 153 yılda 153 atlı. Bu yıl diasporadan gelecekler için beş at ayırdım, size vereceğim kortejde diyor geçtiğimiz 21 Mayıs’ta Lars sınır kapısından dönen arkadaşlar için. Şimdiden antreman yapmaya başlayın atlı yürüyüşden sonra Oşhamafe’ye çıkacağız. Sizi Oşhamafe’de misafir edeceğim. Rus bir akademisyen, araştırmasında Rusların her yıl Çerkes topraklarından 10 km geriye çekildiğini tespit etmiş. Yani Rus aileler Çerkes topraklarını terk ediyor Rusya’nın içine doğru göçüyorlar. Fakat yerini Çerkeslerden çok Ermeniler, Kazaklar dolduruyor. Oysa Rusya Federasyonu içindeki en güçlü halklardan biriyiz. Nedeni de devasa bir diasporamız var. Dünyanın 50 ülkesinde Çerkesler yaşıyor. 5. Kuşak olmasına rağmen hala dilini konuşabilen, geleneğine tarihine sahip çıkan bir diaspora. 1917 Ekim devrimi sırasında Rusya’yı terk eden Ruslar daha 100 yıl olmadan bulundukları ülkelerde asimile olmuş durumda, çocukları Rus olduklarını bile bilmiyorlar eriyip gittiler diyor. Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği o gece dağılacak deseler kimse inanmazdı. Sabah uyandığımızda SSCB dağılmış biz başka bir ülkede uyanmıştık. Biz vatandakiler de diasporada o gün çok hazırlıksız idik. Ama artık hazırlıklı olalım.

Bunun için motivasyon ve örgütlü olmaktan başka hiçbir şeye ihtiyacımız yok. Adigelerin anlattığı Kurt ile Tilkinin bir hikayesi vardır;

Tilki ile arkadaş olan Kurt;

  • Tilki kardeş gel bugün sana güzel bir At ziyafeti çekeyim der. Bir dağın tepesine çıkarır. Dağın yamacında kalabalık bir yılkı at sürüsü vardır. Tilki;
  • İyi de bunları nasıl yakalayacaksın? Der.

Kurt, sen burada bekle der hızla dağın etrafında bir tur atar ve gelir tilkinin önünde durur ve

  • Nasıl tüylerim diken diken oldu mu? Der. Tilki;
  • Oldu der. Kurt hızla dağın etrafında bir tur daha atar Tilkiye sorar
  • Nasıl gözlerim kırmızı kırmızı oldu mu? Der. Tilki;
  • Oldu der. Kurt son bir tur daha atıp sorar
  • Peki popom nasıl sıkı sıkı oldu mu? Der. Tilki oldu deyince kendini hazır hisseden Kurt, yılkı sürüsüne saldırır ve içlerinden bir tanesini parçalar ve yere atar. Tilkiye al sana at ziyafeti der.

Tilki bu öğrendiği yöntemi denemek için arkadaşı Tavşanı çağırır

  • Tavşan kardeş gel sana güzel bir at ziyafeti çekeyim der. Dağın etrafında hızla bir tur atar ve Tavşana sorar;
  • Nasıl tüylerim diken diken oldu mu? Tavşan;
  • Yoooo der. Tilki hızlı bir tur daha atar tavşana sorar;
  • Peki gözlerim kırmızı kırmızı oldu mu? Tavşan;
  • Yoooo der. Tilki aldırmadan son bir tur atar ve sorar;
  • Pekii popom sıkı sıkı oldu mu? Tavşan;
  • Yoooo olmadı dese de Tilki son sürat Yılkı sürüsüne dalar. Yılkı atların arasında bir ondan bir bundan çitmeyi yiyen Tilki, göz patlak perişan bir halde yere yığılır. Tavşan yanına yaklaşır;
  • Tilki kardeş az önce olmamıştı ama şimdi tüylerinde diken diken oldu, gözünde kırmızı kırmızı oldu, popon da sımsıkı oldu demiş.

Biz Çerkesyalılar motivasyonumuzu güçlü tutalım. Kurt olmakta Tilki olmakta bizim elimizde…  

Ferhatko Dzepş Mamış

Ferhatko Mamış Dzepş
1974 Eskişehir Oklubalı (Hakurınehable) köyünde doğdu. İlk ve orta öğrenimini köyünde bitirdi. Lise öğrenimini Eskişehir'de tamamladıktan sonra Akdeniz Üniversitesi MYO Harita Kadastro Bölümü'nü Antalya'da bitirdi. Anadolu Üniversitesi Kamu Yönetimi Bölümünden mezun oldu. Eskişehir'de bulunduğu yıllarda Eskişehir KKK Derneği'nin gençlik kollarında ve daha sonra geldiği Antalya'da Antalya Kafkas Derneği'nin Gençlik kollarında faaliyet gösterdi. İlk kez 1994 yılında Antalya Kafkas Derneği Yönetim Kurulu'na girdi. Bu arada Eskişehir KKK Derneği bülteninde yazıları yayınlandı. Kayseri ve Sakarya gibi Çerkeslerin de yoğun olduğu şehirlerde bulundu. 2010 yılından itibaren Antalya'da ikamet etmekte ve 7 yıldır Antalya Çerkes Derneği Yönetim Kurulu Başkanlığını sürdürmektedir. Aynı zamanda 10 yıldır Çerkesya Hareketi Yürütme Kurulu Üyesidir. Eskişehir Rahmiye köyünden Abaze İrem Şora ile evli olup Jane adında 14 yaşında bir kız çocuğu vardır.
  • facebook sharing buttonFacebook
  • twitter sharing buttonTwitter
  • pinterest sharing buttonPinterest
  • linkedin sharing buttonLinkedin
  • tumblr sharing buttonTumblr
  • vk sharing buttonvk
  • odnoklassniki sharing buttonOdnoklassniki
  • reddit sharing buttonReddit
  • whatsapp sharing buttonWhatsapp
  • googlebookmarks sharing buttonGoogle Bookmarks