21 Mayıs'ta Sloganımız “İntikam Değil, Adalet İstiyoruz!”

#6985 Ekleme Tarihi 16/05/2021 07:02:49

 

Biz Çerkesler (Adıgeler) Çerkesya’nın yerli halkıyız. Dilimiz, kültürümüz, xabzemiz Çerkesya’da, binlerce yılda şekillendi.

Yüz yıllar boyu, kimliğimizin şekillendiği vatanımız Çerkesya’yı saldırganlara karşı savunduk. Ama, resmi olarak 1763 yılında başlayan Rus - Çerkes savaşı, Çerkes tarihinde, bugün de hala sonuçlarını hissettiğimiz derin yaralar açtı. 

Rus İmparatorluğu, imparatorluk hedeflerine ulaşmak için Çerkesya’ya dört bir yandan saldırdı. Amaç, sadece Çerkesya’yı feth etmek değil, "Çerkessiz bir Çerkesya" idi. 

Bunun için çocuk, kadın, yaşlı demeden insanlarımız katledildi. Resmi arşiv belgelerinden de görülebileceği gibi yerleşim yerlerimiz; bahçeler, tahıllar; çiftlik hayvanları... kısaca yaşama dair ve yaşamak için gerekli ne varsa yakıldı, yıkıldı, yok edildi...

Resmi olarak 101 yıl süren savaştan ve soykırımdan kurtulanların büyük çoğunluğu sürgün edildi. Sürgün ve Karadeniz, yüzbinlerce Çerkes için mezar oldu.

İşte savaşın resmi olarak bitiş tarihi olan 21 Mayıs 1864, Çerkes halkının yaşadığı bu acıların simgesel tarihi olmuştur.

21 Mayıs 1864’den bu yana 157 yıl geçti, ama Çerkeslerin acıları hala dinmedi. Bu acılar; Soykırım ve sürgün, bugün “Çerkes Sorunu” olarak anılmakta. Ama sorumlusu Rusya İmparatorluğunun varisi Rusya Federasyonu(RF) bu sorunu hala görmezden gelmekte. 

Halbuki soykırım ve sürgünün sonuçları telafi edilmeden adaletin sağlanmayacağı açıktır.

Uzun bir süre Soykırım ve Sürgün gerçeği unutturulmaya, ört bas edilmeye çalışıldı. "Göç", "muhaceret" gibi tanımlamalar yapıldı, ama 21 Mayıs ile ilgili bilgilerimiz çoğaldıkça, erişebildiğimiz belgeler artıkça söylemlerimiz ve sloganlarımız "muhacir"den "sürgün"e ve "soykırım"a; "Kafkas"tan "Çerkes"e evrildi. Böylece taşlar yerine oturdu. 

Ve son 20-30 yılda hem diasporada hem de vatanda yaşayan Çerkeslerin bilinçlenmesiyle sorun daha görünür şekilde dile getirilmeye başlandı, kamuya açık alanlara taşındı. 

Kabardey-Balkar ve Adığey Cumhuriyetleri, yaşadığımız bu büyük acıyı 90'lı yıllarda "Çerkes (Adıge) Soykırımı ve Sürgünü" olarak tanıdılar ve RF Devlet Duma'sına tanıması ve "Çerkes Sorunu"nu çözmesi için başvurular yaptılar.

Aslında Yeltsin'in başkanlığı döneminde, 18 Mayıs 1994 tarihinde, Yeltsin imzasıyla yayınlanan bildiride yaşananlardan örtülü bir şekilde “özür dilenmiş” ve sorunun çözülmesi gerektiği dile getirilmişti. Ama RF bugüne kadar hala bir adım atılmadı. 

Yaşadıklarımız dünyada yaşanan en büyük trajedilerden biri olsa da artık tarihin tekerleğinin geri dönmeyeceğini biliyoruz. Ama Rusya'nın bu tarihi gerçekle yüzleşmesini ve sonuçlarını telafi etmesini istiyoruz. 

21 Mayıs "Çerkes Soykırımı ve Sürgünü Günü"nde, diaspora Çerkeslerinin kayıtsız şartsız vatana dönüş haklarının tanınması, dönüş yaptıkları tarihi vatanlarında herkesle eşit hak ve özgürlüklere sahip olmaları; diasporada yaşayan Çerkeslere sürgünde yaşayan halk statüsünün ve çifte vatandaşlık hakkının verilmesi... gibi taleplerimizi, “İntikam değil, adalet istiyoruz” sloganımızla, doğru yol ve yöntemler ile 3 maymunu oynamaya devam eden RF'na ve tüm dünyaya anlatmalı, tanıtmaya çalışmalıyız. 

Ama şu gerçeği de unutmamamız gerekiyor. Bu sorun RF’na rağmen değil; Rusya Federasyonu devletini; özellikle de Rus aydınlarını ve halkını ikna ederek, birlikte çözülecektir.

Bunun için, Çerkes halkında kimlik ve vatan bilincini geliştirmeli, yaşadığımız ülkelerde tarihi ve sosyal araştırmalar, politik çalışmalar yapmalı; dünya kamuoyuna yalnızca sorunu değil; sorunun çözüm yolunu da anlatmalıyız. 

Hakhu Nart

  • facebook sharing buttonFacebook
  • twitter sharing buttonTwitter
  • pinterest sharing buttonPinterest
  • linkedin sharing buttonLinkedin
  • tumblr sharing buttonTumblr
  • vk sharing buttonvk
  • odnoklassniki sharing buttonOdnoklassniki
  • reddit sharing buttonReddit
  • whatsapp sharing buttonWhatsapp
  • googlebookmarks sharing buttonGoogle Bookmarks