BU RAHATSIZLIK NEDEN?

#891 Ekleme Tarihi 26/03/2016 10:15:10
Vatanımızdan sürüldüğümüz ilk günden bugüne hep vatana geri dönmeyi hayal ettik ama bence, ortaya iyi düşünülmüş bir yol haritası koyamadık.“Vatana Dönmeliyiz” dedik sürekli, fakat bireysel dönüşler dışında hiçbir şey yapamadık 150 yıldır. Bireysel dönüşler vatana dönüş yapan bireyler için büyük bir başarıydı ve dönüş fikrini hala ayakta tutan eylemdi belki ama Çerkes toplumu adına maalesef “dönüşçülük” fikrine dair bir başarı ortaya koyamadık. Çünkü diaspora nüfusumuz milyonlarla telaffuz ediliyorken Suriye iç savaşı sonrası dahi vatana dönüş yapanların sayısı 3 bini bulmadı.Buna göre “dönüşü” ağzına sakız eden biz diasporik  Çerkesler ya samiyetsiz ya da 150 yıl geçmesine rağmen hala ne yapacağımızı, nasıl yapacağımızı bilmez bir durumdayız. Geçen sene Haziran ayında Россия для всех(Rusya herkes için) adlı internet portalının Çerkesler için var olan uzantısında Devlet Ulusal Politikası Etnik İlişkiler Sorunları Konseyi Bilgi Desteği komisyon başkanı Ara Abramyan’ın bir açıklamasına yer verildi. Abramayan şöyle diyordu: “Neden olmasın? Eğer Rusya dışında mesela Türkiye, Suriye ve diğer ülkelerde yaşayan Çerkeslerin anavatanlarına dönme istekleri ve de imkânları varsa, o zaman biz onlara yardım etmek ve her türlü desteği vermek zorundayız. Birçok ulusun tarihinde zorlu dönemler olmuştur. Bazı tarihsel gelişmelere ve bir takım zorluklara göz yumamayız fakat ileriye doğru gitmek zorundayız ve sorunları çözmek gerekiyor. Halkın anavatanına dönme arzusunu kimse iptal edemez. Evet, Çerkesler bizim vatandaşlarımız...” Söylenen sözler samimidir değildir orası ayrı bir konu fakat bu sözler bazılarımızı heyecanlandırdı ama yine de herhangi bir STK’mız harekete geçmemişti bu güne kadar, bu sözler üzerine bile. Fakat yaklaşık bir ay önce Reyhanlı’dan 161 Çerkes vatan Çerkesya’ya dönmek için Reyhanlı Çerkes Derneği – Adıge Xase yönetimi öncülüğünde Rusya Federasyonu Antalya Başkonsolosluğuna başvuruda bulundu. Uzun zamandır diasporadan yapılan belki de resmi ilk toplu bir dönüş başvurusuydu bu.Ve bir “yol haritasıydı”.  Ama yazdıklarıyla hatta yazmadıklarıyla birilerinin bu başvurudan rahatsız oldukları çok açıktı. Bu başvurunun sinyalleri aslında “Eğer mümkün olursa, vatanımızda yaşama irademizi göstermek için oturum başvurularımızı da yapacak ve vatanımızda ‘bir avuç toprak’ alacağız.”  denilerek geçen sene “21 Mayıs’ta Çerkesya’dayız” etkinliği bildirisiyleverilmişti. Bu bildiri metni internette farklı site ve ağlarda ve farklı dillerde mevcut. O günden bugüne üzerine çalışılıyor ve yakın çevredeki insanlara anlatılıyordu… Başvurudan rahatsızlık duyan Nalçik’e dönmüş ve şuan orada yaşayan birinin yazdığına göre RF ile Türkiye arasındaki uçak krizi sonrası karar verilen bir çalışmaymış bu? Başvuru için çalışmaların ne zaman başladığını öğrenmek çok zor değildi aslında ama amaç üzüm yemek değil bağcıyı dövmek olduğu için bu başvuruyu kendince bir yerlere oturturuyor. Kendince senaryo yazıyor. Eminim ki o uçak düşmeseydi de bir bahane bulur ve bağcıyı döverdi! Ama Velev ki bu kriz sonrası ortaya çıkan bir düşünce olsa dahi bu krizden Çerkes halkı lehine bir sonuç çıkartmanın nesi kötü olur onu da anlamak mümkün değil benim açımdan? Başka rahatsız olanlarda var. Onların amacı da bağcıyı dövmek olduğu için düşünce üzerine ya da düşünceyi geliştirmek üzerine konuşmuyor, bir şekilde başvuruyu sadece karalama yapmaya çalışıyorlar. Halbuki  Dönüş başvuru metni bir kerede okuyup anlaşılacak kadar basit bir Türkçe metin. Anlamamak için özel bir çaba gerekiyor galiba ve zannediyorum bazıları bu özel çabayı gösterdiler. Başvuru metninden bir kesit aldılar ve üstüne yazdılar ha yazdılar. Başvuru metninde çarpıtmak istedikleri cümleler şu şekilde.  “…Artık vatanımızda, dedelerimizin çıktığı Adigey Cumhuriyeti’nde yaşamak, soydaşlarımızla birlikte toprağı ekmek, çalışmak, ekonomisini geliştirmek ve gerektiğinde onu düşmanlarına karşı birlikte savunmak istiyoruz.”… Ama işi sadece yapılanı eleştirmek olan, ortaya bir fikir sunamayanlar bu cümleyi şöyle yorumlılar:“Yani dilekçeciler, geri dönüp Ruslar ile birlikte düşmanlarına karşı ülkeyi savunma andı veriyorlar.”…Bir başka ağzı bol küfür yapan birisi de “Bu ifade, bugüne kadar hiçbir Çerkes Siyasi aktörün kurmaya dilinin varmayacağı cümledir. Tarihi Ruslarla savaşarak ve onların uyguladığı zulümleri duyarak geçmiş olan Çerkeslerin, işbirlikçilik ve yalakalık tarihinde bir eşik atlamasıdır… Herkes aklına şunu kazısın: Çerkeslerin Ruslarla birlikte verilecek bir savaşı yoktur. Ama Ruslara karşı verilecek bir mücadelesi ve savaşı vardır!” Cümleyi tekrar ele alalım. “Artık vatanımızda, dedelerimizin çıktığı ADIGEY CUMHURİYETİ’NDE yaşamak, SOYDAŞLARIMIZLA BİRLİKTE toprağı ekmek, çalışmak, ekonomisini geliştirmek ve gerektiğinde ONU düşmanlarına karşı BİRLİKTE savunmak istiyoruz.”… Evet; gerekirse vatanımız Çerkesya’nın bir parçası olan Adıgey’i düşmana karşı savunacağız. Hem de orada yaşayan soydaşlarımızla birlikte! Bu sizi rahatsız etse de! Ama onlara göre vatan savunmak “onursuzlukmuş.” Ve artı olarak Ruslara karşı savaşacağını söyleyen kişiyi de bu isteğinden alı koyan nedir bilmiyorum. Moskova orada Putin orada seni engelleyen nedir? Madem bu işin savaşarak çözüleceğine inanıyorsun o zaman yüreğini ortaya koy ve silahını kuşan; boş savaş naraları atma bence… Yazdıklarıyla rahatsızlıklarını dile getirenler yanında bir de yazmadıklarıyla rahatsız olduklarını gösterenler var. Herkesin bildiği gibi iki tane  “federasyonumuz” var. Bunlardan birisinin zaten vatan diye bir kaygısı olmadığı için onların bu konuya ilgi duymamaları çok doğal. Diğeri ise dönüş diyor anavatan diyor ama nedense 161 kişinin vatana dönüş için yaptığı başvurunun haber değerinin olmadığını düşünüyor olmalı ki kendi internet sitelerinde güreşçilerin haberlerini bile geçerken bu başvuruyu haber olarak bile geçmediler… Ve uçan kuşu, börtü böceği haber yapan TR’deki Kafkas/Çerkes haber ajanslarını da rahatsız etmiş olmalı ki onlarda olaydan habersizmiş gibi davrandılar bu süreçte… Bir kısmının hoşuna gitse de gitmese de 10 Şubat tarihinde Reyhanlı’da yaşayan Çerkesler yeni bir süreç başlattı. Biliyoruz ki RF, oturduğumuz yerde, biz hiçbir şey yapmadan bize hakkımızı vermeyecek. Biz haklarımızı  demokratik yollarla talep edeceğiz ve arkasında duracağız. Bundan sonra “dönüş” diyenlere düşen görev dönüş başvurusuna katılım arttırılmakbu hareketi geliştirmek hatta kendileri de yaşadıkları bölgelerde aynı şekilde toplu imza toplamak. Ve dönüş irademizi orta koymak. Belki de olumlu bir cevap alınamayacak ama bu başvurular dönüş hakkımız ile ilgili hukuki sürecin bir başlangıcını oluşturacak. Reyhanlı’lı değilim ama o imza listesinde artık ben de 162. kişiyim!

  • facebook sharing buttonFacebook
  • twitter sharing buttonTwitter
  • pinterest sharing buttonPinterest
  • linkedin sharing buttonLinkedin
  • tumblr sharing buttonTumblr
  • vk sharing buttonvk
  • odnoklassniki sharing buttonOdnoklassniki
  • reddit sharing buttonReddit
  • whatsapp sharing buttonWhatsapp
  • googlebookmarks sharing buttonGoogle Bookmarks