Hilmi İle Tarihte Türk-İran İlişkileri / Bugüne Bakış- Taner Aday (4)

#7388 Ekleme Tarihi 31/08/2021 12:57:04

- IV -

- Sultan Süleyman ile Şah Tahmasp'ın arasındaki Amasya Anlaşması sonunda kalmıştık. Bu dönemi göreli olarak uzun barış dönemi diye tanımladın. Hiç çatışma yaşanmadı mı? Daha sonra gelen Şahlar ...

HİLMİ : Evet öyle. Hatta Süleyman, oğulları arasında da sorunlar yaşadığında, örneğin Bayezid ile Selim arasındaki sürtüşmede Selim'den yana oldu. Tahmasp'a sığınan Bayezid ile oğullarını Kazvin'de boğdurttu. Bu konuda Tahmasp ile mektuplaştılar bile.

Süleyman, Ruslara karşı kuzey bölgesini gözetmek için diyebileceğimiz bir evlilik politikası da izledi. Korkunç İvan bir Çerkes Prensesi ile evlenince, o da hemen bir Kaberdey Beyi'nin kızı Mahi Devran ile evlendi. Mahi Devran'dan olan oğlu Mustafa'yı da boğdurttu ! Bu “işlerin” arkasında  Roxalena yani Hürrem Sultan olduğu söylenmektedir. Bu konu Tarihi Dedikodular bölümüne giriyor.

Burada önemli olan, dikkate alınmaya bir nokta, İran'da iktidar olan Şahların, genellikle uzun yıllar kalmış oldukları, buna karşın, osmalıların sarayında sürekli taht kavgaları ile iktidara gelenlerin çok kısa süreli iktidar olduklarıdır. Politik açıdan -Süleyman'ın savaşlarını saymazsak-bir durgunluk dönemidir. En önemli savaş 23 Ağustos 1514 yılında I Selim (Yavuz) ile Çaldıran'da yapılan savaştır. Bu savaş Şah İsmail için çok aşağılayıcı sonuçlarla bitti. Onun ruhunda derin izler bıraktı. Savaşya "özel birlikler" olan Kızılbaşlar en önde idi. Bunlar Şahlarına olan inançlarıyla top-tüfek kullanmayı reddettiler. Sayıca üstün olan Osmanlı Ordusu'na karşı kılıçla, okla karşı koydular Şah ordusu 45 bin Selim'in ordusu ise 200 bin kişi idi. Ayrıca toplar ile tüfekler de vardı. Şah ismail savaşta ağır yaralandı. Az sayıda askeri ile geri çekildi. Haremindeki eşi Taçlı Hatun osmanlılara esir düştü. Selim kadını, İsmail'e hakaret olsun diye Cafer Çelebi adlı bir kumandanına "hediye" etti. Bu şahsi kini nedeniyle de hem osmanlılara; hem de sünnilere düşmanlığı daha da arttı.

Şah İsmail'den sonra yerine geçen Tahmasp, tam 52 yıl iktidarda kalmıştır. Hem Şah İsmail; hem de Tahmasp çok genç yaşta Şah oldular. Şah İsmail 1502 ylında başa geldiğinde onbeş yaşında idi. O yaşa kadar öldürülme korkusu ile yaşadı. Tahmasp ise 1524 yılında, on yaşında iktidar oldu. Ondan sonra gelip bir buçuk yıl kalan İkinci İsmail, tam bir piskopat idi. Ülkeyi kan gölüne çevirmişti. Ondan sonra gelen Şah Abbas ise, Tahmasp'ın politikasını devam ettirdi.

Şah Abbas'a “Büyük Abbas” da denir. Bu hükümdar da tam 43 yıl iktidarda kaldı!

-O sırada Osmanlı Sarayı'nda ne oluyordu? Gene mi karışıklık?

HİLMİ : O sırada Osmanlı Sarayı gerçekten de karışıktı. Süleyman, oğullarının sayısını epey azaltmıştı. Hürrem Sultan'ın iki oğlu arasındaki çatışmada taraf olduğunu demin anlatmıştım. Sonuçta II Selim kazandı. Bu II Selim Osmanlı sultanları arasında bizzat savaşa katılmayan tek padişahtır. Halk arasında Sarı Selim ya da Sarhoş Selim olarak anılırdı. Sarılığı, sakallarının annesinin saçları gibi kızıla çalması nedeniyle, sarhoşluğu ise gerçekten de sarayda içki alemleri düzenlemesindendir. Devlet işlerinin tamamını, aynı zamanda damadı da olan Sırp asıllı Sokol’lu Mehmet Paşa'ya bırakmıştı.

Onun döneminde ilk defa Müslüman misyonerler ta Endonezya'ya kadar gittiler. 30 bin de yeniçeri gönderdiği söyleniyor. Mimar Sinan'a Selimiye Camisini yaptırdı. Ayasofya'yı onarttı. Bir gün sarayda sarhoş gezerken merdivenden düşüp öldü!

Şah Abbas'ın başa geçtiği günlerde, Osmanlılar bunu doğuyu tamamen sindirebilecekleri bir fırsat olarak gördüler. Hemen saldırarak, Gürcistan, Şirvan bir de Dağıstan'ı ele geçirdiler. Abbas hemen barış yapmayı kabul etti(!). Bunun önemli bir nedeni, bölge halkının Türkçe konuşuyor olması yanı sıra, Şii eğilimli oluşu, diğerlerinin de Gürcü, Ermeni Hıristiyan oluşu idi. Yani uzun vadeli düşünürsen Abbas haklı çıktı. Osmanlılar bu bölgede asla tutunamadılar! Bu iki Hıristiyan halka, Aramiler, Süryaniler ile Arap Hıristiyanlarını eklersen konu daha da iyi anlaşılabilir.

Buna ek olarak Şah Abbas hemen bir iktisadi ekonomik ambargo uyguladı. İpek ticaretini yasakladı. Bursa'da birçok tüccar iflas etti. Avrupa'da savaştan dönen yorgun yeniçeriler savaş bıkkını idiler. Celali isyanları başladı. 

Şah Abbas bu dönemde Bağdat, Kerkük, Musul gibi önemli şehirleri geri aldı. Daha sonra, Padişah II Osman katledildi. Yerine IV Murat geçti. O Bağdat'ı aldı ama Azerbaycan'dan tamamen vazgeçti. Kasr-ı Şirin anlaşması 1639 da imzalandığında Kars, Van Osmanlılara kaldı. Sonuçta Şah Abbas daha “karlı” çıktı.

-Bu dönemde önemli olan hep savaş mıydı? Vergiler, ticari yaşam...

HİLMİ : Haklısın. Salt savaş olmadı tabi ki. Bu savaşlar her iki tarafı da ekonomik olarak zayıflattı. Benim görüşüm, bunu iyi anlayıp değerlendiren İran tarafı olduğudur. İran'lılar öteden beri Avrupa ile baharat, ipek ticareti yapıyorlardı, Osmanlı toraklarından da bakır, kurşun gibi maden aldıkları biliniyor.

Uzun Hasan'ın Avrupa'lılarla ilişkilerine değinmiştim. Trabzon Rumları ile ilişkide Avrupa ile ticaret baya gelişmişti. Bu konuda en ciddi ticari ilişki almanlarla idi. Avusturya, Macaristan, eski Çekoslovakya ile Kutsal Roma İmparatorluğu kıralı II Rudolf, özellikle Şah Abbas ile ilişkiye önem veriyordu. Bunun asıl nedeni, birincisi 1593 yılında Moskova'da bir elçilik açan Şah Abbas'ın ruslarla ilişkisini zayıflatmak, ikincisi Osmanlılara karşı onu doğuda rahatsız edecek bir müttefik gereksinimi idi.

Sonuç Osmanlıların Avrupa'da gerilemesi, Osmanlı-Rus savaşları ile daha da daralması oldu.

- Evet sonraki 100-150 yıllık süreç biliniyor. 1800 sonları Avrupa'da ulusal devletlerin kuurulma süreci, osmanlıların da sonunu gösteriyordu. Onlar bu sürece ayak uyduramayan “son” feodal imparatorluk olarak tarihe geçtiler. Kısmen İran da bu kaderi paylaştı.

HİLMİ : Evet. Bu sonuç, konu açısından en ilginç bölüm. Buna kısaca değinmek istiyorum. İran'da ilginç bir Nadir Şah dönemi yaşandı. Bunu anlatmayacağım ama onun denediği bir girişim önemli. Bu nedenle anmak gerekiyor.

1736 yılında, Erdebil'in kuzeyindeki Mugan Ovasında Nadir'in şahlığı kabul edildi. Nadir Şah, aynı toplantıda, hazır bulunanlara, dini politikasını da açıkladı. Görünüşte kabul de edildi. Buna göre İran'ın resmi dini Şiilik olmayacaktı. Tek şartı bu idi! Tarihçilere göre Şah Nadir, bunu yaparak, çoğunluğu sünni inançta olan Türk kabilelerine olumlu bir mesaj verip, barışa katkı sağlamak istiyordu. Nadir Şah bununla kalmadı. Halifeliği elinde bulunduran Osmanlılar'dan da Şiiliği beşinci mezhep olarak tanımalarını, Kabe'de de ayrı bir ibadet köşesi istiyordu. (O dönem kabul olmadı ama şimdi var!)

Nadir Şah'ın bu girişimleri Osmanlılarca asla kabul edilmedi. Avşarların Kaçarlarla birlikte düzenledikleri bir darbe ile 11 yıllık iktidarı sona erdi. Çadırında bütün çocukları ile birlikte öldürüldü!

Son Şah, daha doğrusu “Vekil” olan bir idareci ile bu dönemi noktalayalım. Nadir Şah öldürülünce, onun kumandanlarından Loristan'lı bir Kürt olan Kerim Han Zend, İran'ı 30 yıl barış içinde yönetti. Selahaddin Eyyubi'den sonra resmi tarih sahnesinde ikinci Kürt idareci oldu. 1779 da öldü. Şiraz'da gömüldü. Yerine gelen Kaçarlar'da Ağa Muhammed, onun mezarını açtırdı. Kemiklerini Tahran'daki sarayının taht odasına giden yolun altına gömdürdü. Böylece her gün onun kemiklerine “basarak” tahta oturuyordu ! TAm bir Orta-Doğu despotizmi örneği.

Son Türkmen soyu iktidarı 1774 yılından 1925 kadar sürdü. Ülke tam bir kaos ortamına girdi. İngilizler, Ruslar ülkenin tüm zenginliklerine el koymuşlardı. Petrol İngilizlerin elinde Bakır ile diğer madenler Rusların elinde idi. Ülke borç batağında idi.

Aynı tarihlerde imparatorluktan geride kalan TR de farklı değildi.

İşte bu tarihlerde, ordu kumandanlığı yapan, var olan tek “Kaçar askeri birliği” Kazak Taburu ile birlikte, Ruslar'ın eğittikleri Rıza Pehlevi tarih sahnesine çıktı.

Türkiye'de ise Alman ekolüne göre yetişmiş Mustafa Kemal.

-Bu ikisini V Bölüm olarak anlatsak?

HİLMİ : Bence de. Hem biraz yoruldum.

 

Çerkesya Araştırmaları Merkezi-ÇAM
Diğer Haberler
  • facebook sharing buttonFacebook
  • twitter sharing buttonTwitter
  • pinterest sharing buttonPinterest
  • linkedin sharing buttonLinkedin
  • tumblr sharing buttonTumblr
  • vk sharing buttonvk
  • odnoklassniki sharing buttonOdnoklassniki
  • reddit sharing buttonReddit
  • whatsapp sharing buttonWhatsapp
  • googlebookmarks sharing buttonGoogle Bookmarks