Nalçik''te İlk Üç Ay

#2004 Ekleme Tarihi 01/12/2018 11:41:46

Nalçik’e geleli yaklaşık üç ay oldu. Bu geçen üç ay içerisinde burayı gözlemlemeye çalıştım. Bu yazıda buraya geliş sürecimden başlayarak üniversite ve öğrenci hayatı ile ilgili şuana kadar gözlemlediklerimi anlatmaya çalışacağım. 

Üniversite’de eğitim alama hakkını nasıl kazandım? Üniversiteye Kayıt dönemi

Ben buraya Rusya Federasyonu’nun(RF) Dış işleri Bakanlığına bağlı Rossotrudnichestvo federal hükümet ajansının eğitim bursu ile geldim. Bu kurum her yıl birçok ülkeden belli kotalarla yabancı öğrencilere burs vererek onların RF’da eğitim almalarını sağlıyor. Kurum bu öğrencilerin üniversite harçlarını ödüyor ve aynı zamanda üniversiteden üniversiteye farklılık gösteren en az 2000 ruble civarında aylık burs veriyor. 2018-2019 eğitim öğretim yılı için de Türkiye Cumhuriyetine(TC) yaklaşık 50 kişilik bir kota verdiler. Bu 50 kişilik kotanın da ilk önce 8 daha sonra yanılmıyorsam 12 sini TC Vatandaşı Çerkeslere ayırdılar. Çerkes kontenjanını da Kafkas Dernekleri Federasyonu (KAFFED) üzerinden değerlendiriyorlar. 

2018 Şubat ayında Rossotrudnichestvo başvurumu yaptım. Aynı belgeleri KAFFED’e de gönderdim ama Kaffed 8 kişilik kontenjanlarının olduğunu ve bu kontenjanı sadece Lisansa başvuran öğrenciler için kullanacaklarını söylemişlerdi. Sebebini sorduğumda ise Lisans için gidenlerin hazırlıkla beraber 5 yıl, yüksek lisans için gidenlerin ise hazırlıkla beraber 3 yıl burada kalacak olmalarını neden olarak söylediler. Öğrencilerin buraya gelmelerindeki amaca bakılmaması sadece bu kadar basit bir ayrım yapılması o zaman garibime gitmişti. 

Daha sonra Ankara Rusya Bilim ve Kültür merkezinde yapılacak olan mülakat gününü bekledik. KAFFED o sekiz kişilik kontenjanı belirlemek için bir mülakat yapmadı. Açıkçası o 8 kişiyi neye göre belirlediler bilmiyorum. Daha sonra mülakat günü KAFFED’in ilk sekizi ile diğer tüm isimleri de kuruma verdiğini duydum. Mülakat günü ilk önce KAFFED’e isim yazdıran yaklaşık 20 kişi tek tek mülakata girdik. Mülakatta sorulan soruları cevaplarken  Çerkes olduğumu ve bundan dolayı kendimi RF’nin doğal bir diasporik yurttaşı olarak gördüğümü de vurguladım. Açıkçası çok umudum yoktu ama mülakat sonuçları açıkladığında KAFFED üzerinden başvuran 12 Çerkes ya da Kafkas kökenli öğrencinin mülakatı geçtiğini öğrendim. Ama maalesef bu Çerkes kontenjanı ile gelen öğrencilerden 1 kişi Maykop’a, ben dahil 3 kişi Nalçik’e geldik. Bu 3 kişiden biri de lisans eğitimini Nalçik’te tamamlayan yüksek lisans eğitimi için bursa başvuran bir arkadaştı. Bu kontenjandan yararlanan diğer öğrenci arkadaşlar RF’nin diğer farklı şehirlerini (Petersburg, Moskova, Pyati;rsk…) tercih etmişler.  Yani Federasyonumuz KAFFED’in her yıl ilan ettiği “Anavatanda eğitim görme fırsatı” bursuyla busene anavatana “Adıgey ve Kabardey Balkarya’ya” sadece 3 yeni kişi geldi. 

Daha sonra aldığım bilgelere göre KAFFED kontenjanından Pyati;rsk’u tercih eden 1 arkadaş hiç gelmemiş bile. Maykop’u tercih eden arkadaşı Eğitim bakanlığı sadece hazırlık sınıfı için Pyati;rsk’a gönderdi. Bu arkadaşımız ilk geldiği günden berri geri dönmeyi düşündüğünü sürekli dile getirdi. Pyati;rsk’ta eğitim gören arkadaşımız Sümeyye yanında, Maykop’ta eğitim gören Nash Oktay ve ben telefonla sürekli vazgeçirmeye çalıştık ama başaramadık. Okulla ilişkisini kestirdi. Türkiye’ye dönmeden önce Sümeyye ile Nalçik’e geldiler. Neden geldin, neden dönüyorsun dediğimde “Abi beklediğim gibi bulmadım. Bir de lisans eğitimi için hukuku seçtim bilmiyordum kimse de uyarmadı. TR’de denklik almak neredeyse imkansızmış…” dedi.  2 kişilik kontenjan da bu şekilde boşa gitti. Diğer bölgelere gidenlerde son durum ne bilmiyorum. Oysaki vatanda okumak isteyen ve geleceğini burada şekillendirmek isteyen arkadaşlar bu kontenjandan yararlanmadığı için gelemediler bu yıl.   

Tüm evrak işerimi tamamladıktan sonra 17 Eylül gecesi İstanbul’dan uçağa bindim ve Nalçik’e 1,5-2 saat uzaklıktaki Min-Vodi Hava limanına indim. Havalimanında herhangi bir sıkıntı yaşamadım. Nalçik’e geldiğimde Hatko Schamis(Tarık Topçu) beni karşıladı.

Sonraki gün Türkiye’den gelen “bazı eski öğrenciler” ile tanıştım. Onların yardımıyla yurt kaydımı yaptırdık. Daha Sonra üniversite kaydı işleriyle uğraştım. Gerekli olan Sağlık raporu ve Elisa testi dahil tüm belgeleri Türkiye’den getirmiştim, ama kayıt yapan memur sağlık raporu ve Elisa testinin tarihinin eski olduğunu söyleyerek yenisini istedi. İşin garibi benden sonra gelen ve benimle hemen hemen aynı dönemde bu raporları Türkiye’den alan arkadaşımızın belgelerini kabul etti.

Burada yeni gelen öğrencileri buraya adapte etmek ve onlara işlerinde yardımcı olmak için kurulu bir düzen ya da yapı yok. Eski öğrencilerden birisi boştaysa ve size yardım etmek istiyorsa yardım ediyor. O günler de müsait arkadaş yoktu bundan dolayı sağlık raporu için hastaneye tek başıma gittim. Gittiğim devlet hastanesi polikliniği Türkiye’deki 10 -15 yıl önceki hastaneler standartında. Türkiye’de kendi çabalarımla öğrendiğim biraz Rusçam ile biraz Çerkesçe  ile zorda olsa sağlık raporu işini 2-3 gün de hallettim. Bu nokta da şunu söyleyebilirim ki Kabardey Balkarya’da  Rusça bilmeseniz de Çerkesçe ile hemen hemen her işinizi halledebilirsiniz.

Tüm belgeleri tamamlayıp Üniversite kayıt işim bitince o gün Türkiye’den gelecek diğer arkadaşı aradım. Gece buraya uçacağını söyledi. Daha sonra telefonda kayıt için gerekli belgeleri konuşurken Adli sicil kayıdı ve Nüfus kayıt örneğinin de gerekli olduğunu söylediğimde o belgeleri çıkarttırmadığını kimsenin de o belgelerin gerekli oluğunu kendisine söylemediğini anlattı. Resmi dairelerin kapanmasına birkaç saat kala İstanbul’da koştura koştura çıkartmış. O son dakika konuşmamız olmasa belgeleri eksik olduğu için birçok sıkıntı çekecekti büyük ihtimalle. Buraya geldiğinde o da bir arkadaşının yardımıyla kayıt işlemlerini yaptıracaktı. Arkadaşı o hafta yoğun olduğu için kayıt işini biraz erteledi. Daha sonra kayıt için üniversiteye gittiklerinde ona 1-2 gün daha geç kalsaydın seni sınır dışı ederlerdi demişler. Çünkü RF’ye giriş yaptığınız belli bir gün içerisinde registrasyon yaptırmak gerekliymiş. Bunu kimse ona söylememiş. Belki de daha burada eğitim hayatı başlamadan bitecekti… 

Üniversite ve Yurt    

Kabardey Balkar Devlet Üniversitesi(KBDÜ) bu yıl 86. Kuruluş yıldönümünü kutluyor. KBDÜ RF’de üniversiteler sıralamasında 98. sırada ve RF’de ilk 100’e giren tek Kuzey Kafkas bölgesi Üniversitesi.  Eski öğrencilerin anlattıklarına göre de üniversite fiziki olarak daha iyi bir konuma gelmiş. Üniversitede her gün bir yerleri yeniliyorlar.

Buraya gelecek öğrencilerin kafasını kurcalayan en önemli sorun vatandaki bu üniversitelerin Türkiye’de tanınırlığı ve denkliği olup olmadığı konusu. KBDÜ ve Adıgey de ki Adıgey Devlet Üniversitesi ve Maykop Devlet Teknoloji Üniversitesinin Türkiye’de tanınırlığı var. (Belgeler ektedir.) Üniversitelerin Türkiye’de tanınırlığı olduğu içinde diplomanızın denkliğini alabilirsiniz. Ama denklik için üç seçenek var. İlk olarak, siz buradan mezun olunca diplomanıza direkt denklik verebilirler. Direkt denklik vermezlerse sizi ya seviye tespit sınavına sokarlar ya da Size eksik ders çıkartırlar ve Türkiye’deki bir üniversitede o eksik dersleri tamamlamanızı isterler. Bunun sonucunda başarılı olduğunuz taktirde denklikte alabilirsiniz. Bunun ayrıntılarını daha sonra anlatacağız. 

KBDÜ’da dünya’nın elliye yakın farklı ülkesinden gelen yaklaşık 800’ü Hindistanlı 1100 civarında yabancı öğrenci ile birlikte yaklaşık 14 bin öğrenci eğitim alıyor. Yabancı öğrencilerin çoğunluğu üniversiteye ait yurtlarda kalıyor. Buraya gelecek yabancı öğrencilerin nerede kalacağım diye bir korkusu yok çünkü üniversite yabancı öğrencilere kalacak yurtları ayarlamak zorunda…Üniversiteye ait 10 yurt var. Bende 5 numaralı yurtta kalıyorum. Kaldığım yurt ve diğer bazı yurtlar senatoryum olarak kullanılıyormuş önceden. Yani binalar bayağı eski. Burada üniversiteye ait yurtların fiyatlarında çok küçükte olsa da farklar var bu farklar neden dolayı açıkçası bilmiyorum. Benim kaldığım 5. yurdun yıllık aidatı yaklaşık 8000 ruble. Yani bugünkü kura göre 600 tl civarında.

Yurtta 2 ve 3 kişilik odalar var. Yüksek lisans ve üstü eğitim alanlar hazırlığı bitirdikten sonra odalarda tek kişi kalma hakkına sahipmiş. Yurt yönetimi genelde Türkiye’den gelen yeni öğrencileri Türkiye’den gelen eski öğrencilerin odalarına yerleştiriyor. O mümkün değilse Yerli yada diğer ülkelerden gelen Çerkeslerin odasına yerleştirmeye çalışıyor.  Odalarda yataklar ranza tipi değil, her kişiye ait bir elbise dolabı ve komodin var. 3 kişilik odalarda iki, 2 kişilik odalar da ise bir adet çalışma masası var. Odalar da internet bağlantısı yok ama isteyenler odalara isterlerse ortaklaşa isterlerse bireysel olarak internet çektirebiliyor. Limitsiz internetin aylık ücreti yaklaşık 700 ruble civarı (yaklaşık 55 Tl). Yurtta yemek çıkmıyor. Kaldığım yurtta her bölümdeki katlar iki bölümden oluşuyor. Her bölümde de birer adet mutfak var. Her mutfakta bir ocak var. Ocaklar eski. Mesela benim katta ki ocağın sadece bir gözü çalışıyor o da çok az alev çıkartıyor. Yemekleri yurtta yapanlar aldıkları malzemeleri saklamak için odalarına buzdolabı da alabiliyorlar.

Yurdun her katının her bölümünde iki adet tuvalet var. Kattın bir bölümündeki odaları tam kapasite sayarsak 7 kişiye bir lavabo düşüyor. Tüm yurdun banyo kısmı ortak. Banyolar çok bakımsız bir de öğrencilerin kullandıkları alanların temizliğine dikkat etmemesi bunun üstüne eklenirse gerisini siz düşünün. Erkeklerin banyosunda 8 tane duş başlığı var. Bunların bir kısmı kırılmış yukardan hortum ile akıtıyorlar da altında duş alıyormuşsunuz gibi düşünün. 

Banyoda, tuvalette ve mutfakta 7/24 sıcak su akıyor. Sadece yaza doğru sıcak su hatları bakıma alındığında 1-2 hafta sıkıntı yaşanıyormuş. Yurdun genel ısıtılması merkezi sistemden sağlanıyor. Genel manada odalar da ısınma bakımından bir sıkıntı yok. Ben yurtları genel olarak Türkiye’deki KYK’nin eski devlet yurtlarına benzetiyorum. Anladığım kadarıyla üniversite yönetimi de bu olumsuzlukların farkına varmış olmalı ki yurtları remont etmeye başlamış. 

Üniversite Eğitim Hayatı

Ekim ayı itibariyle üniversitede Rusça hazırlık sınıfları açılmaya başladı. Geçen sene dersler öğlenden sonra başlıyormuş ve hafta da 6 günmüş. Bu durumdan geçen sene çok şikayet edilmiş, galiba bundan dolayı da bu sene dersler hafta içi her gün sabah 9’da başlıyor öğlenden sonra 3.30’ ada bitiyor. 12.20’de 40 dakikalık uzun bir ara veriyorlar. Türkiye’de lisans eğitimi aldığım üniversitede teneffüs zili diye bir şey yoktu. Tahmin ediyorum hiçbir üniversitede de yok. Burada teneffüs başlangıç ve bitişlerin de zil çalıyor. 

Burada her 10 öğrenci için bir hazırlık sınıfı açılıyor. Hazırlık sınıfları da öğrencilerin lisans yada yüksek lisansta vd okuyacağı bölümlere göre ayrılıyor. Yani tıp okuyacaklar bir sınıfta, mühendislik okuyacaklar bir sınıfta sosyal bilimler bir sınıfta… Ama maalesef bununda bazı sıkıntıları var. O da şu ki ben Makine Mühendisliği üzerine yüksek lisans yapacağım ama ekim ayında açılan sınıfla eğitime başladım. O sınıfta her branştan öğrenci vardı. 2 hafta sonra yeni gelen öğrencilerle tıp öğrenci sayısını 10’a tamamladıkları için diğer branştaki öğrencileri yeni bir sınıfa aldılar. O sınıfta bir hafta eğitim aldıktan sonra yine tıp öğrencisi 10’a tamamladığı ve diğer branş öğrencileri 10 kişi olmadığı için bize başka bir sınıf açtılar. 2 hafta sonra tekrar tıp öğrencisi sayısı 10’a ulaştığı için. Diğer  branşları başka bir sınıf  daha açtılar. Ve bu şekilde 5 hoca ve sınıf değiştirdim. Her hocada dersleri baştan tekrar aldığı için bir yerden sonra ilk baştan berri olan öğrenciler için dersler sıkıcı olmaya başlıyor. Kasım ayı ilk haftasında kendi branş sınıfım açıldı ve onla devam edeceğim yıl sonuna kadar.   Hocalardan ve eski öğrencilerin anlattıklarından anladığım kadarıyla bu sıkıntı her sene var. Neden çözülmüyor anlamadım. Bunun en büyük sebebi üniversiteye hazırlık sınıfı kaydı için son bir tarih yok. Yani ekimde de Kasımda da söylenene göre buraya yeni öğrenciler geliyor. Yani şanslıysanız sizin branşınız ilk önce 10 öğrenciye tamamlanır ve sınıf değiştirmezsiniz yoksa 1-1,5 ay hoca değiştirmek zorunda kalabilirsiniz.

Hazırlık sınıfında eğitim bence fena sayılmaz. Bir de ben buraya gelmezden önce Türkiye’de kendi kendime biraz Rusça öğrendiğim için derslerde şuan sıkıntı çekmiyorum. Ama bazı hocalar İngilizce bilmediği için öğrencilerin anlamadığı noktalarda açıklama konusunda sıkıntı yaşıyorlar. Bu anlaşılmış olsa gerek ki hocalar bu sene İngilizce kurslarına gidiyorlar. Buna üniversite yönetimi mi zorunlu tutuyor bilmiyorum.  

Bu yıl şuana kadar 95 yabancı öğrenci KBDÜ eğitime başladı. Bu sene daha önceden de bahsettiğim gibi yeni öğrenci olarak sadece 2 kişi burslu olarak geldik Türkiye’den biz. Daha sonrada 2 arkadaşımız kendi imkânlarıyla geldiler. Yani koca Türkiye diasporasından sadece 4 kişi gelebildik busene buraya oysa ki 12 kişilik kontenjanımız vardı. Ürdün’den bu sene 4, Suriye’den ise 5-6 Çerkes öğrenci geldi. Bazı hocalarla bu konuyu konuştuğumda onlar her geçen sene her üç ülkeden de gelen Çerkes öğrencinin azıldığını dile getiriyorlar.

Biraz da buradaki öğrencilerden dinlediklerimi ve gözlemlediklerimden bahsetmem gerekirse. Bir kısmında okul bitse de Türkiye’ye dönsek havası var. Bir kısmında hayal kırıklığı. Çünkü umduklarıyla bulundukları yer arasında büyük farklar var. Buraya çok farklı hayallerle gelmişler  “burasın Rusya değil Kabardey-Balkarya Cumhuriyeti” olduğunu buraya geldikten sonra anlamışlar.  Kimisi kalmak buranın bir parçası olmak istiyor ama oturum alamayanların üniversiteden mezun olduktan sonra burayı terk etmeleri için sadece bir hafta mühletleri var. Ama hemen hemen tüm öğrencilerde “bizi ne arayan var ne soran” düşüncesi hakim. Konuştuğum eski öğrencilerinin bana verdiği örnek Eylül’de DÇB’nin kongresine gelen KAFFED DÇB delegelerinin burada da bizim öğrencilerimiz var onlarla da oturup onların da bir hal hatırını soralım demeden geri Türkiye’ye dönmeleri...Burada şuana kadar bazı ufak defek hayal kırıklıklarım dışında hiçbir sürprizle karşılaşmadım diyebilirim. Çünkü, yaklaşık 1,5 yıldır burada öğrenci olarak yaşayan Hatko Schamis’in bura ile ilgili yazdığı her şeyi okudum ve bunları bilerek, buna göre hazırlık yaparak buraya geldim. Şuan ben de onun söylediklerini burada yaşamaya ve görmeye başladım bile. Ama bunları bilerek buraya geldiğim içinde şuana kadar buraya tutunmam zor olmadı.

Rossotrudnichestvo kurumuna burs için başvurduğum günden buraya gelip burada edindiğim üç aylık kısa tecrübemden şunları söyleyebilirim. Maalesef vatana öğrenci gönderme işinde istediğimiz seviyeyi, sürekliliği ve başarıyı yakalanamadık. Çünkü bu işin ne Türkiye ayağı iyi organize edebildi ne de vatan ayağı… Oysaki vatana öğrenci gönderilme işi vatana dönüş işinin bir parçası. Çünkü buraya gelecek gençlerin üniversite eğitimlerinin yanında burada insan ve toplum ilişkilerini tanıma, buradaki yaşama alışma olanağını bulacak, gelenlerden bazıları geleceklerini tarihsel vatanımızda örgütleme kararı alacaklar. Bu sayede diaspora ile vatan arasında yeni köprüler kurulacak. Bundan dolayı bu konuya farklı yaklaşılmalı ve daha profesyonel şekilde ele alınmalı. 



  • facebook sharing buttonFacebook
  • twitter sharing buttonTwitter
  • pinterest sharing buttonPinterest
  • linkedin sharing buttonLinkedin
  • tumblr sharing buttonTumblr
  • vk sharing buttonvk
  • odnoklassniki sharing buttonOdnoklassniki
  • reddit sharing buttonReddit
  • whatsapp sharing buttonWhatsapp
  • googlebookmarks sharing buttonGoogle Bookmarks