Çerkesya Tarih ve Sosyal Araştırmalar Merkezi

#7869 Ekleme Tarihi 20/01/2022 03:02:22

Uzun süredir üzerinde çalıştığımız bir projeyi; Çerkesya Tarih ve Sosyal Araştırmalar Merkezi’ni ( ÇAM ) sonunda kurduk. 

Resmi başvuru yapıldı, İçişleri bakanlığından olumlu cevap alındı ve “Merkez” ismine izin verilmediği için “dernek” olarak kuruldu.

Böylece, “Çerkesya”yı resmi ve hukuki olarak da ete kemiğe büründürme yolunda önemli bir adım atmış olduk.

ÇAM, yasalar gereği dernek olarak kuruldu, ama klasik bir dernek olmayacak. Niye derneklerimize alternatif dernekler örgütleyelim ki? Biz zaten var olan derneklerimizin de üyeleri veya yöneticileriyiz. 

Kurumlarımızı yönetenlerin katılmadığımız düşünceleri olsa da, onları zaman zaman eleştirsek ve etkilemek veya değiştirmek için mücadele etsek de, kurumsal yapımıza zarar vermeyiz.

Tabii, kurumlarımızın politikalarını yapan ve yöneten arkadaşların da politikalarına, kendilerine yönelik eleştirileri "kuruma zarar veriyor, hatta düşmanlık" gibi algılamamaları, kamuoyuna böyle anlatarak yanlışların üstünü örtme kolaycılığına kaçmamaları gerekiyor.  

Hükümet ve devlet aynı şey değildir. 

Ben bir çok yerde dile getirdim ve yazdım. Örgütlenme biçimimiz doğru değil, "eski". Derneklerimizde Çerkes Sorunu'na bir çözüm bulamayız. Sorunun çözümünde bir ilerleme sağlayamayız. 

Çünkü insanlar derneklerimize istedikleri zaman gelir, istedikleri zaman istediklerini yaparlar. Bu nedenle insani ve siyasi olarak bir süreklilik, kadrolaşma ve profesyonelleşme olmaz. 

Derneklerimizin işlevi "farkındalık" yaratmaktır. Bir kaç fedakar arkadaşımızın "saçlarını süpürge etmeleri" bu gerçeği değiştirmez.

Bizi, bu nedenle "dernekçilik"e mahkum ettiler. Ve eğer "dernekçilik" ile Çerkes kimliğimizi koruyabilecek, Çerkes Sorunu'nun çözümünde ilerleme sağlayabilecek olsaydık, "dernekçilik"i de yasaklarlardı.

Bizim artık, derneklerimizi de korumamız, ama her alanda; "proje" bazlı örgütlenmemiz gerekiyor. "Örgütler toplamı" olmalıyız. Ve herkes ilgi duyduğu veya yeteneğinin olduğu bir alanda çalışmalıdır.

ÇAM'ı bu anlayışla örgütlemek istiyoruz. Yani ÇAM, siyasi veya kurumlarımıza alternatif bir örgütlenme olmayacak. 

Elbette kendini tanımlıyor. "Biz Çerkesiz ( Adığeyiz ) ve Çerkesya, bizim hem tarihi vatanımız hem de geleceğimiz"dir diyor. 

Bu nedenle, "Anavatanla İlişkiler ve Dönüş Çalışmaları"nı, "Anavatanla İlişkiler"e dönüştürmeye çalışanlardan farklı olarak, "Vatana Dönüş, 'olmazsa olmaz'ımızdır" demeye devam ediyor.  

Ve bütün etnik, ulusal, dini hak ve özgürlüklerin; dillerin, kültürlerin, kimliklerin geleceklerinin garanti altına alındığı birlikte yaşamı; bunun için demokratik-meşru mücadele yöntemlerini benimsiyor. 

Bunlar, bizim stratejik öneme sahip, değiştirilemez ilkelerimizdir

Vatanımızı, kendimizi ve örgütlenmelerimizi "Çerkesya" olarak tanımlamamızın, Rusya'nın öfkesini çektiğini ve bu nedenle mesela "Vatana Dönüş" çalışmalara zarar verdiğini düşünenler yanılıyorlar. 

Sadece şu son günlerde ve aylarda bile Rusya kaynaklı bir çok yazı tercüme ettik ve yayınladık. Rusya, tıpkı sürgünün ilk yıllarında olduğu gibi, Çerkeslerin tarihi vatanları Çerkesya'ya dönmelerini, o coğrafyada demografik ve siyasi ilişkilerin değişmesini istemiyor. Değiştirmeyecek kadarına izin veriyor, hep kontrol altında tutuyor.  

Bunun, bizim kendimizi nasıl tanımladığımızla bir alakası yok. 

Bazı tanımların veya kavramların zaman zaman, yaşanan olumsuzluklara gerekçe olarak gösterilmesi, sadece gerçek niyetin ve politikanın gizlenmesine yarayan bir aldatmacadır.

Ukrayna ve Kazakistan meseleleri ile ilgili olarak Rusya tarafından yapılan açıklamaları, Batı'ya ve Türkiye'ye yönelik eleştirileri ve satır aralarını okursanız; "Kuzey Batı Kafkasya'da siyasi ve demografik değişime asla izin vermeyeceklerini" söylediklerini görürsünüz.   

Bize "anavatanınızla ilişkiler kurabilirsiniz" diyorlar, o kadar!

"Tarihi vatanımız Çerkesya'dır" söyleminden ve Çerkes kimliğinden rahatsız olmalarının nedeni, Çerkeslerin, "Çerkes" halkının ve Çerkes kimliğinin bu coğrafyada tarihi, siyasi ve hukuki haklarının olmasıdır. Bu tarih arşivlenmiş ve resmi kayıt altına alınmıştır.   

Kafkastır, Narttır, Adığedir... başka hiç bir kimliğin bu hakkı yoktur. Rusya, bu nedenle "Çerkes olmayın da ne olursanız olun" diyor.

Çerkesya Tarih Ve Sosyal Araştırmalar Merkezi ( ÇAM ), işte bu gerçekleri, Çerkes tarihini ve Sorunu’nu akademi, bilim ve siyaset dünyasına tanıtmaya-anlatmaya çalışacak. 

Çerkes gençlerini bu çalışmalara teşvik edecek, ilgi duyanları maddi ve manevi olarak destekleyecek. 

Dünyanın dört bir tarafındaki arşivleri, belgeleri, kitapları, yazıları toplayacak ve yayınlayacak. 

İlgili kurumlarla, akademisyenlerle, bilim ve siyaset insanları ile, gazeteci ve yazarlarla, duyarlı herkesle ilişkiler kuracak; onlara bizi anlatacak, onların birikiminden yararlanacak; panellerle, söyleşilerle, konferanslarla ve yayınlarla bu birikimi kamuoyuna aktaracak. 

Çerkeslerin vatanı, Çerkesya’dır. Üzerinde binlerce yıl yaşadığımız coğrafya bizimle Çerkesya oldu. Biz, Çerkesya’da Çerkes olduk. 

Tarihi gerçekler böyle. 

Ama tarihimizi biz yazamadık. Yazanlar, ideolojik-politik kaygılarla, gelecek vizyonlarına ve hatta sosyal ilişkilerine göre yazdılar. 

Artık taşların yerine oturmasını istiyoruz. 

“Coğrafya kaderdir” ve kimliktir. Coğrafya ile bütünleşmemiş bir kimlik, zayıftır. Çerkes kimliği de, yaşam alanı ile buluşmalıdır. 

Bu yaşam alanı, Çerkes kimliğinin hak ve özgürlükleri ile gelecek garantisi tarihi vatanımız Çerkesya’dadır. Çerkesya'lı olmayan bir Çerkes kimliği, geleceği inşa edemez; asimile olmaya mahkumdur. 

19. Yüzyılda bir trajedi yaşadık. Yaşam alanımız ve nüfusumuzun büyük çoğunluğu yok edildi. Yeni bir “gerçeklik” yaratıldı. 

Beyinlerimiz bu “yeni gerçeklik”e göre şekillendirildi. 

Bizden, bu gerçekliği kabul etmemizi, bu gerçekliğe göre düşünmemizi, yaşamamızı ve yürümemizi istiyorlar. 

Ama bu yolun sonu karanlık, bu yolun sonunda bize yer yok. 

Olsaydı, tarihi gerçekleri inkar etmez, telafi etmeye çalışırlardı. 

Buna güçleri var. 

Öyleyse, bizim yolumuzu değiştirmemiz gerekiyor. 

Daha fazla zaman kaybedemeyiz.

Elbette, “Çerkesya” bir “öcü” onlar için. Çünkü “Çerkesya”da, Çerkes halkı var; Çerkes kimliği; Çerkes dili, kültürü ve medeniyeti var. 

Çerkes halkının birliği ve geleceği var.

Ama aynı zamanda savaşlar, trajediler, acılar, haksızlıklar ve hukuksuzluklar var. 

Haksız olanlar, “Çerkesya”yı bu nedenle unutmamızı istiyorlar. 

Unutmayacağız, unutturmamalıyız. Çünkü tarih ve anılar kimliktir… 

Gelecektir!

Biz, Çerkesya Hareketi, bu bakış açısı ile politika yapıyoruz. 

Gücümüzün yettiğini örgütlüyoruz, örgütleniyoruz.

Çerkesya Tarih ve Sosyal Araştırmalar Merkezi’nin bir boşluğu dolduracağına, önemli bir kilometre taşı olacağına inanıyoruz. 

Kitap, belge, arşiv… maddi ve manevi her şeye, her desteğe ihtiyacımız var. 

Bu çalışmayı mutlaka örgütleyeceğimizden ve irademizden kimse kuşku duymasın. 

Bochum’da, “Diaspora ve Soykırım Araştırmaları Enstitüsü” başkanı Mihrab, “40 yılımı aldı; çalışmalara 1965’te başladım, ama Enstitüyü 2005 yılında kurabildim” demişti. Biz de buna hazırız. 

Ne istediğimizi, vizyonumuzu açık açık anlatıyoruz. Hesap kitap veya takiyye yapmıyoruz. Hayalimiz, bir gün yine tarihi vatanımız Çerkesya’da, birlik içinde ve gelecek kaygısı olmadan yaşamak. 

Tarihi vatanımız Çerkesya’ya geri dönmek… 

Bugün bir yazı okudum. Rusya'daki yerli dilleri kurtarmaya ve yaşatmaya çalışan bir ekibin üyesi, Vasili Haritonov ile röportajı. Vaktimiz olursa, en azından bir kısmını tercüme edeceğiz. Vasili, "ağlayarak sızlayarak dili ve kimliği kurtaramazsınız" diyor. 

Sistemli, düzenli, sürekli ve örgütlü çalışmamız lazım. Dili bilen, her hangi bir konuda birikimi ve yeteneği olan çok sayıda arkadaşımız var. Ama çok azı, böyle örgütlü ve sürekli çalışma yapmaya hazır. 

Bunun değişmesi lazım. Yetenek, ancak amaca hizmet ederse bir işe yarar, yoksa bir hiçtir, kimseye yararı yoktur. Ve toplumsal sorunların bireysel çabalarla çözüldüğü görülmemiştir.      

Birlikte çalışmak veya destek vermek isteyen herkese şimdiden teşekkürler.

Çerkesya Tarih ve Sosyal Araştırmalar ( ÇAM)

Sinan Mahallesi, 1254. Sokak, No:7/4

Muratpaşa/Ankara   

cerkesyacam@gmail.com

ÇERKESYA TARİH VE SOSYAL ARAŞTIRMALAR DERNEĞİ

Türk Lirası İBAN: TR09 0001 0012 3697 5222 5350 01

Dolar İBAN: TR79 0001 0012 3697 5222 5350 02 

Euro İBAN: TR52 0001 0012 3697 5222 5350 03

Ziraat Bankası 1236-Antalya Şubesi

SWİFT KOD: TCZBTR2A

Çerkesya Araştırmaları Merkezi-ÇAM
Diğer Haberler
  • facebook sharing buttonFacebook
  • twitter sharing buttonTwitter
  • pinterest sharing buttonPinterest
  • linkedin sharing buttonLinkedin
  • tumblr sharing buttonTumblr
  • vk sharing buttonvk
  • odnoklassniki sharing buttonOdnoklassniki
  • reddit sharing buttonReddit
  • whatsapp sharing buttonWhatsapp
  • googlebookmarks sharing buttonGoogle Bookmarks