ALEKSEY YERHOV'UN ''EFSANE''Sİ, BİZİM ONURLU TARİHİMİZDİR!

#3232 Ekleme Tarihi 16/02/2020 12:58:05

 

 

Rusya Federasyonu Ankara Büyükelçisi Aleksey Yerhov, 13 Şubat 2020 tarihinde Sputnik Haber Ajansı'na bir açıklama yaptı. Konu İdlip'teki son durumdu, ama sayın Yerhov, İdlip ile hiç alakası ve benzerliği olmadığı halde, Çerkes tarihine de değindi; İdlip ile tarihi vatanımız Çerkesya'da 18. ve 19. Yüzyıllarda yaşananlar arasında bir benzerlik kurdu ve tarihi gerçekleri "efsane", yani "yalan" veya "masal" olarak niteledi. 

Kuşkusuz, bu düzeyde ve birikimde bir insan boşuna yapmadı bu açıklamayı, kesinlikle ( Moskova'nın ) "bir bildiği" ve/veya bazı hesapları vardır. 

Büyük ihtimal, artık Çerkes Sorunu'nu inkar edemeyecekleri, bu sorunu çözmek için adımlar atmak zorunda kalacakları bir sürece girdiğimizi görüyor ve kendi "tez"lerini anlatarak gardlarını alıyor: tarihi çarpıyor, Çerkes halkına yaptıkları zulmü ve haksızlığı gizlemek istiyorlar. Yıllardır yaptıkları gibi...

Ne anlattığından bağımsız olarak, Çerkes sorununu ve tarihini İdlip ile ilişkilendirmesi bile kabul edilemezken tarihi vatanımız Çerkesya'nın işgal edilmesini, Çerkes halkının soykırımdan geçirilerek sürgün edilmesini meşrulaştırmak için, bizim "barbar", "dağlı" bir halk olduğumuzu ve "Rus komşularımızı" taciz edip modern toplumsal yaşamın örgütlenmesinin önünde bir engel olduğumuzu söylemesi kesinlikle doğru değildir. 

Çarlık Rusyasının komutanlarından Zass'ın sözleri bile yeter Yerhov'un tarihi çarpıttığını görmek için: "Rusya ne pahasına olursa olsun Kafkasya'yı işgal etmek istiyor. Bunu ancak dehşete başvurarak başarabiliriz. Çerkesleri içimden geldiği gibi öldürüyorum." Keza, tarihçi M. Yenyukov da, "... savaş son derece acımasızca sürüyordu. Biz, geri dönülmesi olanaksız olacak bir şekilde, askerin ayak bastığı her yeri, son kişiye kadar Çerkeslerden temizleyerek ilerliyorduk." diye anlatmıştı savaşı. Böyle yüzlerce, binlerce anlatım var.

O yıllarda Çerkeslerle muhatap olan gezginlerin, tarihçilerin ve siyaset adamlarının da şahit oldukları ve anlattıkları gibi, Çerkesler 18. ve 19. yüzyıllarda ileri bir kültüre ve toplumsal yaşama sahiptiler, komşuları ile barış içinde yaşıyorlardı. Tolstoy, Lermentov, Puşkin gibi Rus şair ve yazarlar da bu gerçeği anlattılar eserlerinde. 

Hepsine göre Çerkesya, "yabancılar"ın kendilerini en güvende hissettikleri coğrafyaydı. Saldırganlar hariç. Çünkü atalarımız onurlu, vatansever ve özgürlük aşığı idiler. Bu nedenle namuslarına ve vatanlarına göz diken işgalcilere karşı kahramanca direndiler. Zulme boyun eğmediler. Dünya halklarına örnek oldular. 

Tarih, Çarlık Rusya'sının, sayın Yerhov'un iddia ettiği gibi, "barbar" ve "dağlı" halkları medenileştirdiğini değil; hep bir emperyal güç olma ve sıcak denizlere ulaşma hayali kurduğunu, bu hayalini gerçekleştirmek için komşu halklara saldırdığını, onlara zulüm ettiğini, katliamlar yaptığını ve topraklarını işgal ettiğini yazıyor. 

Sayın Yerhov ne bu gerçeği değiştirebilir, ne de Çarlık Rusya'sının Çerkes halkına karşı işlediği suçları unutturabilir. Ama açıklamasında bir kez daha gördük ki, Rusya İmparatorluğu'nun geçmişiyle, Çarlık Rusya'sının işlediği suçlarla yüzleşmeye ve bunu telafi etmeye niyeti yok. Gerçekleri inkar etmeye ve çarpıtmaya devam etmek istiyor. 

Bu durumda, bizim de, demokratik mücadeleye inancımızı yitirmeden, Rusya Federasyonu'na ve dünyaya gerçekleri: tarihi vatanımız Çerkesya'nın Çarlık Rusyası tarafından işgal edildiğini, atalarımızın soykırımdan geçirildiğini, sürgün edildiğini ve bizim yeniden vatanımıza dönmek, istediğimizi daha yüksek sesle, Rusya'nın ve dünyanın bizi görebileceği mekanlarda dile getirmemiz gerekiyor. 

Ama adalete, hukuka, demokratik mücadeleye inancımızı ve geleceğe dair umudumuzu yitirmeden. Eğer öfkeye ve nefrete teslim olursak, mücadelemiz "şiddet kullanmaya dönüşürse, sistemin oyununa geliyoruz demektir. Onlar bizi kavgaya sokmak için kızdırmaya çalışacaklar. Çünkü biz bir kere şiddete başvurduktan sonra, artık bizimle nasıl baş edeceklerini bilirler. Nasıl baş edeceklerini bilmedikleri tek şey, barışçıl ve demokratik eylemlerdir..."    

Sayın Aleksey Yerhov'u tarihi gerçekleri çarpıttığı, Çerkes Soykırımı ve Sürgünü'nü inkar ettiği, atalarımızın özgürlük mücadelesini Suriye'de insanlığa karşı işlenen suçlara benzettiği için şiddetle kınıyor... 

 

Çerkes halkını tarihi gerçekleri Rusya Federasyonu'na ve dünyaya daha güçlü duyurmak için hep birlikte, muhatabını işaret ederek daha görünür olmaya ve sesini yükseltmeye çağırıyoruz. 

Yaşasın Çerkes Kalma Mücadelemiz! 

ÇERKESYA HAREKETİ

15. 02. 2020

Bakış Açımız
Diğer Haberler
  • facebook sharing buttonFacebook
  • twitter sharing buttonTwitter
  • pinterest sharing buttonPinterest
  • linkedin sharing buttonLinkedin
  • tumblr sharing buttonTumblr
  • vk sharing buttonvk
  • odnoklassniki sharing buttonOdnoklassniki
  • reddit sharing buttonReddit
  • whatsapp sharing buttonWhatsapp
  • googlebookmarks sharing buttonGoogle Bookmarks