ARAP HALKLARINI DESTEKLİYORUZ!

Öyle ya, özellikle de Tunus tüm dünyaya bir istikrar abidesi, İslam aleminde modernleşmenin öncüsü “bir cennet” olarak gösteriliyordu. Başta ABD olmak üzere Avrupa Devletleri ile Rusya Federasyonu’nun tam desteğini almıştı arkasına.

Ama Tunus'un Sidi Buzid kentinde 17 Aralıkta zabıtalara kızarak üzerine benzin döküp kendini ateşe veren ve 4 Ocakta yaşamını yitiren Muhammed Buazizi yalnız kendini değil; Arap halklarının da isyanını ateşledi. Ve yalan dünyası tuzla buz oldu.

Günlerce “sokakları arşınladı” Tunus halkı. Onlarcası öldürüldü, ama yılmadı. Ve yıllardır kanlarını emen Bin Ali’yi de, kabinesini de alaşağı etti.

Şimdi diğer Arap halkları ayağa kalkmış durumda. Cezayir’de, Yemen’de, Ürdün’de, Suriye’de, Sudan’da, Filistin’de ve Mısır’da milyonlarca insan baskıya ve zulme “artık yeter!” diyorlar. Şimdiden yüzlerce genç insan hayatını yitirdi, binlercesi yaralandı; ama isyan durmadığı gibi daha da yayılıyor.

Diktatörlükle yolsuzluk ve hırsızlığın nasıl ikiz kardeş olduklarının ispatı olarak, sadece Tunus’un ve Mısır’ın kan emicilerinin halktan 150 milyar dolar çaldıkları söyleniyor.    

Yaşananlar, bu hırsızlığa ve zulme bir başkaldırıdır; isyandır. Arap halkları artık daha çok özgürlük, daha çok demokrasi ve aş-iş talepleriyle sokaklara çıkmıştır. Kahramanca direniyorlar!

Bu isyanın nereye kadar gideceği üzerine spekülasyon yapmak bizim işimiz değil. Çünkü sonucu nasıl olursa olsun, Arap halkları artık eskisi gibi yönetilemeyeceklerdir. Ve bu isyanın başka ülkelere de yayılıp, insanlığın daha güzel bir dünya özlemine dönüşmesi kimse için sürpriz olmamalıdır.

Zulme ve hırsızsızlığa karşı, daha çok özgürlük, daha çok adalet talepleriyle ayağa kalkan Arap halklarını tüm kalbimizle destekliyoruz.