BAKIŞ AÇIMIZ : BÜTÜN YOLLAR ÇERKESYA'YA DÖNÜŞE ÇIKAR!

Dönüs ile ilgili cok sey yazıldı çizildi. Hala da yazılıyor, eleştiriyor. En azından tartışılıyor. Çünkü nasıl yorumlanırsa yorumlansın,eksiklerine ve fazlalarına, bazı "dönüşcü"lerin hatalarına rağmen Çerkes halkı henüz "Anavatan Çerkesya'ya Dönüş"e alternatif birdüşünce üretemedi, üretemeyecek de. Çünkü Çerkes ulusal sorunu,”Çerkes Halkının anavatanında parçalara bölünmüş, diasporada onlarca ülkeye dağıtılmış ve bu nedenle asimile olması”dır. Bu sorunun tek çözümü,anavatan Çerkesya’da birleşmek, uluslaşmaktır. Bu nedenle, ister önce anavatanı “düzeltin”, ister özgürleştirin veya bağımsızlaştırın, sonuçta bütün yollar Çerkesya’ya çıkacaktır. Hele hele Türküye’de son yıllarda sunulan kimi haklardan dahi yararlanabilecek toplumsal bütünlükten, örgütlülükten ve bilinçten yoksun olduğumuz tüm çıplaklığı ile ortaya çıktıktan sonra artık tartışılacak bir şey kalmadı. ”Ya anavatan Çerkesya’ya döneceğiz, ya da yok olacağız!” Bu demek değildir ki; dönüş için bugüne kadar anlatılanların veya denklemlerin hepsi doğru. Ve dönüşçülerin hepsi”dört başı mamur” insanlar. Dönüş düşüncesi soğuk savaş yıllarında formüle edilmiş tezlerini gözden geçirmeli, Rus-Türk ideologların ve resmi-gayrı resmi örgütlerin etkisinden kurtulmalı, kendisini yenilemeli ve örgütlenmelidir. Bu ne kadar gerekli ve doğru ise, anavatana dönüşün hiçbir tarihe ertelenemeyeceği, bireysel ve toplumsal dönüşün birbirinin alternatifi değil, tamamlayanı olduğu da o kadar doğrudur. “Anavatana dönüş” geleneğinden gelen,anavatana dönüşün Çerkes ulusal sorununun çözülmesi için ”olmazsa olmaz” bir aşama olduğuna inanan Yurtseverler, Rusya Federasyonu’nun Çerkeslerin anavatanlarına dönüşlerini desteklemeyeceğini, teşvik etmeyeceğini bilirler. Bu nedenle hukuki kanalların açılması ve anavatana dönüşün RF başta olmak üzere uluslar arası kurumlar tarafından desteklenmesi gerektiğine inanırlar. Çerkes soykırım ve sürgünü’nün tanınması bunun yasal altyapısını hazırlayacaktır. Yurtseverlerin Çerkes soykırımını dünyaya anlatmalarının ve tanınması için mücadele etmelerinin nedeni budur. Ama bu da, o “kutsal gün” gelinceye kadar bekleyelim demek değildir. Yurtseverler her fırsatta Çerkes Halkına anavatana dönüşün önemini anlatmalı, vatan bilincini ve sevgisini büyütmeli, bireysel dönüşleri desteklemeli, hatta örgütlemelidir. Rusya faderasyonu’nun önümüze çıkardığı engeller veya anavatanımızdaki ekonomik-siyasi şartlar ve yaşam düzeyi, bu dönüşlerin mümkün olmadığı anlamına gelmez. Anavatana dönüş her şart altında mümkündür. Belki her şey istediğimiz gibi olmayacak ve belki alıştığımız yaşam düzeyini orada bulamayacağız, ama biz de Çerkes halkına küçük Amerika veya cennet değil, vatan vaat ediyoruz. Etiyle kemiğiyle,gülüyle dikeniyle vatan! Hatta tecavüzde, ensest ilişkilerde, kadına şiddette ve yolsuzlukta dünya birinciliğine oynayan bir ülkede yaşadığımızı düşününce, anavatanımızın gerçekten bir cennet olduğuna ve şartlarını yaratır yaratmaz anavatana dönmenin her Çerkesya Yurtseveri'nin öncelikli görevi olduğuna inanıyoruz. Çerkesya Yurtseverleri Kurucu Meclisi Yürütme Kurulu