ÇERKES SOYKIRIMI TANINMALI, ÇERKESYA YENİDEN KURULMALIDIR!

#291 Ekleme Tarihi 16/10/2015 07:34:56

ÇERKES SOYKIRIMI TANINMALI, ÇERKESYA YENİDEN KURULMALIDIR!

Biz Çerkesler ( Adıgeler ) Çerkesya’nın yerli halkıyız. Dilimiz, kültürümüz, gelenek göreneklerimiz ve yaşam biçimimiz bu topraklarda yaşadığımız binlerce yıl boyunca şekillendi. Vatanımız Çerkesya’nın ve ulusumuzun ortaya çıktığı tarihsel oluşum sürecinde biz Çerkesler, sürekli olarak saldırganlara karşı özgürlüğümüzü, bağımsızlığımızı ve yarattığımız değerleri korumak zorunda kaldık. Bedeller ödedik.  Fakat Rusya İmparatorluğu’nun yayılmacı-emperyalist politikaları 19. Yüzyılın ikinci yarısından sonra halkımız için sonuçları bugün de hala devam eden bir ulusal trajedi oldu. Çarlık Rusyasına karşı yüzyıldan fazla süren özgürlük savaşımızı 1864 yılında kesin olarak kaybettik. Anavatanımız Çerkesya işgal edildi; halkımız kadın, çocuk, yaşlı demeden vatanından sürüldü ve yerleşim birimlerimiz, ekinlerimiz, bahçelerimiz ateşe verilerek halkımızın bütün yaşam dinamikleri-araçları bilinçli bir şekilde tahrip edildi.   O yıllarda Rus-Çerkes savaşlarının resmi tarihçisi kabul edilen Adolph Berje (1828-1886)’nin verdiği bilgilere göre Çerkeslerin yüzbinlercesi bu savaşta hayatını kaybederken, geriye kalanların yüzde 95’i sürgün edilmiş, bunların da büyük bir bölümü sürgün sırasında soğuk ve salgın hastalık gibi nedenlerle ölmüştür. Tarihsel vatanlarında kalabilen Çerkes sayısı 80 000 kadardır ( o zamanın Çerkes nüfusunun % 10’u bile değil ). Bu trajik olayları yaşayanlardan ve şahit olanlardan toplanan arşivlerden çıkan sonuç: Rusya’nın 19. Yüzyılda Çerkes halkına karşı kendi tarihsel topraklarında yürüttüğü savaşın genel bir askeri harekât çerçevesinde ele alınamayacağını göstermektedir. Rusya’nın amacı yalnızca bir bölgeyi ele geçirmek değil; Çerkesya’nın yerli halkı Çerkeslerin ve Çerkeslerle birlikte kader birliği yaparak Çerkesya’nın bağımsızlığı ve özgürlüğü savaşına katılan kabilelerin tarihsel topraklarından sürülmeleri, yok edilmeleridir. Rus-Çerkes savaşlarının sona ermesinden bugüne geçen 147 yıl boyunca Rusya’da politik sistem birkaç kez değişti; fakat Çerkeslere karşı tavır değişmedi. Tarihsel vatanlarında kalabilenlere yönelik asimilasyon politikaları devam etmekte ve Kuzeybatı Kafkasya’dan sürülen Çerkeslerin anavatanlarına dönüşleri engellenmektedir. Bugün yaklaşık 700 000 Çerkes ( Kabardeyler, Çerkesler, Adıgeler, Şapşığlar) tarihsel vatanlarının % 20’si kadar bile olmayan parçasında, RF’nun 6 birimine dağılmış bir şekilde (Kabardey-Balkar Cumhuriyeti, Karaçay-Çerkes Cumhuriyeti, Adıge Cumhuriyeti ve Kuzey Osetya-Mezdegu yöresi ile Krasnodar ve Stavropol Bölgelerinde ) yaşamakta; demokratik olduğu iddia edilen Rusya Federasyonu, Çerkeslere karşı Çarlık Rusyası’nın politikalarını uygulamaya devam etmektedir. Keza, 6 milyondan fazla insanımız hala diasporada 50 ülkeye dağılmış bir halde yaşamaya devam ediyor, dillerini ve kültürlerini kaybediyorlar. 1 Temmuz 2005 tarihinde RF Devlet Duması’na Çerkes soykırımını tanıması için başvuru yapılmıştı. Fakat dini ve etnik önyargıları aşamayan Rus yetkilileri, Rusya devletinin geçmişte yaptığı bu vahşetin yasal ve ahlaki sorumluluğunu almayı reddettiler. Biz bütün dünyaya, Rusya devletinin Çerkes halkına yönelik 19. Yüzyılda başlayan ve 20. Yüzyıla kadar devam eden soykırım politikasını tanıma ve asgari taleplerimizde bizleri destekleme çağrısı yapıyoruz. Taleplerimiz: Rusya Federasyonu, Çarlık Rusyası’nın Çerkes halkını soykırımdan geçirdiği ve tarihsel topraklarından sürdüğü gerçeğini kabul etmeli; Çerkeslerin RF’nda farklı birimlerde ve diasporada onlarca ülkeye dağınık-birbirinden kopuk bir şekilde yaşamalarının varlıkları için en büyük tehdit olduğunu görmelidir. Bu çerçevede: 1. RF, “Çerkes Soykırım ve Sürgünü”nü tanımalı, 21 Mayıslar tüm dünyada “Çerkes Soykırım ve Sürgün Günü” olarak anılmalı ve Çerkeslere resmi tatil olmalıdır. 2. Anavatanımızda tek bir birimde ve egemen bir ulus olarak yaşayabilmemiz için gerekli yasal düzenlemeleri yapmalıdır. 3. Tarihsel vatanımızda asimilasyon politikalarına son vermeli; dilimizin, kültürümüzün ve dini dokumuzun bozulmaması için desteklenmelidir. 4. Diasporada yaşayan Çerkeslere, UNPO’nun 1997’de aldığı karardaki gibi „sürgün ulus statüsü“ vermeli ve anavatanlarına dönüşlerini kolaylaştırıcı, teşvik edici önlemler almalı; buna maddi ve manevi destek vermelidir. 5. Çerkeslere RF’na dönüş şartı aranmaksızın halen yaşadıkları ülkelerde çifte vatandaşlık hakkının verilmesi ve tarihsel topraklarımızda ev-iş edinmede özel ayrıcalıklar tanınması bunun ilk adımı olacaktır. 6. Diasporada yaşamaya devam edecek soydaşlarımızın kimliklerini, dillerini ve kültürlerini yaşatabilmeleri için ilgili devletlerle diyalog kurmalı, bunun için mücadele eden kurumlarımızı maddi ve manevi olarak desteklemelidir.  7. Bugün Mısır, Libya, Ürdün ve Suriye gibi ülkelerde yaşanan „içsavaş“ benzeri durum nedeniyle bu ülkelerde yaşayan soydaşlarımızın can güvenliklerinden kaygı duymaktayız. RF, yaşamları tehdit altında olan soydaşlarımızın savaş ortamından çıkarılıp anavatanlarına dönüşlerinin sağlanması konusunda aktif rol üstlenmelidir.  8. Anavatanımızda Çerkes ulusal sorununa duyarlı ve aktif olan yurtsever insanlarımıza yönelik saldırılara son verilmeli, sorumluları cezalandırılmalıdır. 9. Çerkes halkının kendi kaderini tayin hakkını tanımalıdır. Çerkesya Yurtseverleri olarak yetkilileri vakit geçirmeden sorumluluklarını yerine getirmeye ve tüm dünyayı bu haklı davamızda bizleri desteklemeye çağırıyoruz.     Yaşasın  Çerkes Kalma Mücadelemiz! Yaşasın Çerkesya! Çerkesya Yurtseverleri, 21. 05. 2011  
Bakış Açımız
Diğer Haberler
  • facebook sharing buttonFacebook
  • twitter sharing buttonTwitter
  • pinterest sharing buttonPinterest
  • linkedin sharing buttonLinkedin
  • tumblr sharing buttonTumblr
  • vk sharing buttonvk
  • odnoklassniki sharing buttonOdnoklassniki
  • reddit sharing buttonReddit
  • whatsapp sharing buttonWhatsapp
  • googlebookmarks sharing buttonGoogle Bookmarks