Uluslaşmak Kendiliğinden Değil, Örgütlü-İradi Bir Süreçtir!

#7793 Ekleme Tarihi 31/12/2021 08:14:27

Siyaset de matematik, fizik, kimya... gibi bir bilimdir. Bilmek ve uymak zorunda olduğumuz yasaları, ulus olmanın da ‘olmazsa olmaz’ kriterleri vardır. 

Siyaset biliminde genel kabul gören tanım, "Ulus, tarihsel olarak oluşmuş, kararlı bir dil, toprak, iktisadi yaşam ve kendini kültür ortaklığında dile getiren ruhsal biçimlenme ve ülkü birliği"dir. Ve bunların birinin veya ikisinin değil; hepsinin bir arada olması gerekir.

Biz, eğer varlığını garanti altına almak istiyorsa, Çerkes halkı ulus olmalı, söylemleri-eylemleri uluslaşmaya hizmet etmelidir, diyoruz. Çünkü ulus en modern ve en stabil toplumsal örgütlenme biçimidir. 

Elbette ki Çerkesler dünyanın en eski halklarından biridir; köklü bir dili, binlerce yıllık tarihi, mitolojisi, gelenekleri; güçlü bir uluslaşma-ulus olma dinamikleri vardır; ama toprak, iktisadi yaşam ve ortak bir gelecek vizyonu olmadığı için henüz-hala bir "ulus" değildir.  

Ulus olmaya çalışmaktadır. Ve ulus olmak veya uluslaşmak iradi bir süreçtir. Bir ulusun, çoğunlukla genç aydınlarının ulusu, belli bir coğrafyada ( vatanda ) tek bir kimlik altında birleştirmesi demektir. 

Kendiliğinden değil, bilinçli ve örgütlü bir mücadeledir. Aydınlar ve ulusal örgütlenmeler eliyle örgütlenir. Bu nedenle bazı siyaset bilimciler ulusu “kurgusal bir insan topluluğu” olarak tanımlarlar. Ama doğru değildir bu tanım. 

Çünkü insan topluluklarını kafanıza göre uluslaştıramazsınız. 

Uluslaşabilmek için, hala yaşayan, insan ve toplum davranışlarında ve ilişkilerinde belirleyici olan bir hafıza, dil ve kültür birliği gerekir. Bunları seçme ve kurgulama şansınız yoktur. 

Dahası, böyle bir insan topluluğu ortak bir gelecek vizyonunda birleşmeli; bu birliğin ekonomik ve siyasi hukuku olmalıdır.

Günümüzde, böyle bir topluluk kendiliğinden; hayatın veya ekonomik gelişmelerin zorlaması ile ortaya çıkmıyor. Parçalar bir araya getiriliyor ve iradi olarak örgütleniyor. 

Ki, bazı araştırmacıları, ulusun “kurgusal bir insan topluluğu” olduğu sonucuna götüren de uluslaşmanın bu iradi karakteridir. Ama “iradi olarak örgütlemek”, “kurgulamak” veya “uydurmak” demek değildir ve kurgunun veya uydurmanın başarı şansı yoktur. 

Bu nedenle, yüzlerce yıldır birlikte yaşamış halklardan bir “Anadolu ulusu” çıkmamıştır. Veya bir “Kafkas ulusu”. 

Bugünün görevi, hayatta kalma imkanı ve dinamikleri olan etnik toplulukların, bütün güçleri ve enerjileri ile kendi etnik kimliklerini güçlendirmeleri ve örgütlemeleridir. 

Çerkes halkı da ulusal birliğini güçlendirecek çalışmalara odaklanmalı; kimliğini, dilini, vatan bilincini, kültürünü ve birlikte yaşama ülküsünü güçlendirmeye çalışmalı ve bu çalışmaları iradi, sistemli ve kesintisiz bir şekilde örgütlemelidir. 

Siyasi bir hedeften veya vizyondan yoksun olarak, ulusal-kültürel ögelerin birini veya bir kaçını yaşatmaya çalışmak ve başka sosyal faaliyetler; asimilasyonu durdurmaya yetmezler. 

Ulusal mücadele, bir insan topluluğunu ulus yapan değerleri korumak; topluluk üyelerine kimlik ve vatan bilinci vermek, anadilini korumak, kültürü ve gelenek görenekleri yaşatmak ve söz konusu insan topluluğunda düşünsel ve ruhsal birliği güçlendirmektir.

Bunların hepsi bir bütündür, hepsi "olmazsa olmaz"dır.    

Çerkes ( Adığe ) halkının uluslaşması, Çerkes kimliği altında ve tarihi vatanımız Çerkesya'da mümkündür. Bu sürecin iradi olarak, aydınlar eliyle örgütlenmesinin nedeni, “hayat”ın akışının ulusal kimlikleri, dilleri ve kültürleri asimile ediyor olmasındandır. 

Ulusun aydınları ve ulusal bilince sahip her üyesi, hayatın akışına güçlü ve iradi olarak direnmelidir. Değişmelidir... 

Asimilasyon, kafa karışıklığı veya içinde yaşadığımız ülkelerde girdiğimiz ekonomik-siyasi ilişkiler veya çıkarlar nedeniyle, çoğunluk ulusal kimliği sahiplenmese bile aydınlar ve ulusal örgütler cesur olmalı, kimseyle ilişkileri bozmamak adına eyyamcılık yapmamalı, gerektiğinde yalnız kalmayı göze alabilmelidir. 

Daha ileri toplumsal-ekonomik ilişkileri olanlar, daha geri olanları asimile ederler; hayat veya "hayatın akışı" budur. Bu tepeden tırnağa, dişinden tırnağına kadar örgütlü hayatın akışına, ancak örgütlü topluluklar direnebilirler. Tek tek bireyler değil. 

Belli bir ekonomik toplumsal formasyon içerisinde, ekonomik, politik, sosyal ve kültürel olmak üzere dört kategoriye ayrılabilecek insani-toplumsal ilişkilerden, politik olanlar belirleyicidir. 

Yani, hayat politiktir ve örgütlüdür. Direniş de örgütlü olmalıdır. Örgütlü hayatın akışına bırakılan bilinçlenme süreci ( kendiliğinden bilinç ) ulusal bilinç yaratamaz.

Örgütlenmeliyiz, örgütlenmek istemeliyiz. Ve örgüt gökten zembille inmez, hayat bize bunu dayatmaz veya o gün kendiliğinden gelmez. Ulusal bilinci geliştirmek ve yaymak, Çerkes aydınlarının görevidir.

Bu, aydınlarımızın ve kurumlarımızın öncelikle kendilerine, sonra hayata daha örgütlü ve iradi müdahale etmeleri, daha cesur olmaları, uluslaşmanın önündeki engellerle, söylemlerle ve alışkanlıklarla daha kararlı mücadele etmeleri demektedir.

Hayata, çevrenize bir bakın, bizden daha küçük halkların dahi, aydınları, yayın organları ve politik örgütleri, her şeyi, ama her şeyi araştıran-tartışan, henüz hayatın yükü altında ezilmemiş, örselenmemiş, cesur, cüretkar, özgür gençleri var. 

Çerkes halkının geleceğini de ancak, hayat yükü ağır olmayan, cesur ve cüretkar Çerkes gençliği örgütleyebilir. 

Bu nedenle gençlerimiz daha büyük sorumluluklar almalı, “Çerkes Ulusal Bilinci”ni ve "Çerkesya'yı Yeniden İnşa Etme" vizyonunu güçlendirecek ideolojik-politik mücadeleyi örgütlemeye, gerçekleri-doğruları anlatmak için güçlü bir yayıncılık ağı kurmaya, bizi dünyaya; dünyayı bize anlatmaya, birlikteliklerinde ve örgütlülüklerinde istikrar ve süreklilik sağlamaya çalışmalılar.

Görevimizin, Çerkes halkının ve tüm dünyanın gelecek vizyonumuzu anlayıp kavraması için örgütlenmek olduğuna... Çerkes halkının geleceğinden kaygı duyan, cesur, cüretkar, kararlı, mutlaka umutlu, coşkulu ve fedakar bir gençliğin ortaya çıkmasının Çerkes Ulusal Sorunu’nun çözümünün başlangıcı olacağına... ve 2022'nin bizi bu hedefimize yakınlaştıracağına inanıyoruz.

Herşey Çerkes Halkının Birliği ve Geleceği İçin!

Yeni yılınız kutlu olsun!

Çerkesya Hareketi

31 Aralık 2021

Bakış Açımız
Diğer Haberler
  • facebook sharing buttonFacebook
  • twitter sharing buttonTwitter
  • pinterest sharing buttonPinterest
  • linkedin sharing buttonLinkedin
  • tumblr sharing buttonTumblr
  • vk sharing buttonvk
  • odnoklassniki sharing buttonOdnoklassniki
  • reddit sharing buttonReddit
  • whatsapp sharing buttonWhatsapp
  • googlebookmarks sharing buttonGoogle Bookmarks