
Tarih sadece geçmişimizi şekillendirmez - bugünümüzü ve geleceğimizi de şekillendirir. Genç Çerkesler dünyaya yayılırken, 21 Mayıs 1864 tarihinde halkımızın vatanlarından topluca sürülmesiyle sonuçlanan Çerkes Soykırımı’nın tanınması için çağrıda bulunuyoruz. Gürcistan ve Ukrayna'nın attığı adımlar sadece bir halkın çektiği acıları kabul etmekle kalmadı aynı zamanda insan onuruna olan bağlılığı da gösterdi.
Biz bu çağrıyı intikam için değil, adalet için yapıyoruz. Adalet, büyük bir tarihi trajedinin tanınmasında ve hatırlanmasında yatar. Kimliğimizin, tarihimizin ve insanlık onurumuzun resmi olarak kabul edilmesini istiyoruz.
Bu çağrı Rusya Federasyonu'na karşı düşmanlığın bir ifadesi değildir. Aksine, Çerkez hakkındaki gerçeklerle yüzleşerek, tarihsel adaleti sağlayarak, Çerkez halkı ile açık, saygılı ve eşit temelde bir ilişki kurarak Rusya Federasyonu’nun geleceğe daha güçlü ve onurlu bir adım atabileceğine inanıyoruz. Gerçek barış ancak gerçekle mümkündür.
Bugün dünya halkları geçmişin acılarını fark ederek daha insancıl ve adil bir dünya inşa etmek için çaba gösteriyor. Ruanda, Srebrenica, Soykırım - bu örnekler gecikse bile adaletin yerini bulabileceğini gösteriyor. Adalet zincirinin bir parçası olmak istiyoruz.
Tüm demokratik devletleri, uluslararası kurumları ve vicdan sahibi insanları Çerkes Soykırımını tanımaya ve bu tarihi adaletsizliğe ses çıkarmaya çağırıyoruz.
Geçmişi unutmak değil - ondan ders almak istiyoruz.
Bölünmeyi değil-şifa arıyoruz.
Biz intikam değil, adalet arıyoruz.
Unutulmuş bir acı her gün yeniden yaşanır. Ancak tanınan bir tarih insanlık onuru için paylaşılan bir zaferdir.
Ve inanıyoruz ki hem Rusya Federasyonu hem de dünya Çerkesya ile daha güzel olacak!