
Çapş'ın ilk albümü atmosferik, enerjik, otantik ve Çerkesya'nın kadim şifa ritüellerinden ilham alıyor.
Çerkes halk müziğinin tadını çıkarmanın zamanı geldi. Son yıllarda Kuzey Kafkasya, Çerkes halk müziğinin uzun zamandır unutulmuş sesini ve ruhunu çeşitli biçimlerde canlandırmaya çalışan çok sayıda genç sanatçının ortaya çıkışına tanık oldu.
Jrpjej'in aşk ve savaş temalı acımasız şarkılarından Hagauj'un ritüelistik bestelerine ve karanlık, ambient folk ritimlerine kadar her zevke uygun bir şeyler var.
Nalçik'ten (Kabardey-Balkar) gelen gurup, "Çapş" «Чапщ» (Batı Çerkeslerinde nöbetler veya şifa ritüelleri için kullanılan bir isim) müzik kayıtlarında ve canlı performanslarında farklı stillerin unsurlarını bir araya getiren bir topluluktur.
Grubun ismi ve ilk albümünün adı olan «ЩIапщэ» (Doğu Çerkesçesinde "çapş" anlamına gelen bir kelime), şifa ritüellerinden geliyor.
Halk geleneğine göre, Çerkesler biri hastalandığında, yaralandığında veya sakatlandığında nöbet tutarlardı. Arkadaşlar, akrabalar ve komşular nöbetlere katılır, hasta kişinin yatağının başında toplanır, şarkı söyleyerek, dans ederek ve oyun oynayarak onu destekler ve uyanık tutarlardı. Çerkes tarihçi ve araştırmacı Amcad Caymuha, bu geleneğin "animistik zamanların bir kalıntısı" olduğunu yazmıştır. Çerkesler hastanın bilincini kaybetmesi halinde kötü ruhların hastanın bedenini ele geçireceğinden korkuyorlardı.
Tören sırasında konuklar, Sozereş'e dua ederek şifa dilerdi. " Çapş" topluluğu, uzun zamandır unutulmuş bu geleneğe bağlı görünüyor: Albümdeki şarkıların çoğu Sozereş'e veya törenin kendisine ithaf edilmiş.
Bunu , tanrının meskenini ayrıntılı bir şekilde anlatan ve aynı zamanda onun bereket koruyucusu rolünden bahseden ilk parça olan " Sozereş " veya " Si Ziuskhien " adlı enstrümantalde duyabilirsiniz .
Şarkılar aynı zamanda bazı hastalıklara da şifa kaynağı olmuştur.
Albümde çiçek hastalığıyla ilgili en az iki parça yer alıyor. " ŞorekI Ored ", en uzun yedi dakikalık beste. Ağlayan şıçepşin ve sentezlenmiş arka plan seslerinden oluşan düşünceli bir enstrümantal bölümle başlıyor ve giderek ritüel bir şifa şarkısına dönüşüyor.
" İstaupş " adlı beste, albüme Çerkes müziğinde pek duyulmayan ritimlerle bir tempo ve kendine özgü bir tarz kazandırıyor.
Akılda kalıcı arka vokalleri ve bulaşıcı beatleriyle " Simaze " parçası ve albümün finalindeki enstrümantal parça " Kafeh Khurtseh ", albümün karanlık bağlamından sıyrılarak, ona müzikal bir çeşitlilik katıyor.
Grup, Çapş albümünün çıkışından önceki aylarda sosyal medyada oldukça aktifti ; performanslarından klipler ve şarkı ön izlemeleri paylaşıyordu. Grubun dış görünüşü profesyonelce tasarlanmış: tüm üyeler, 19. yüzyıldan kalma uzaylılar gibi siyah Çerkes paltoları veya saye giyiyor.

Grup, çeşitli roller üstlenen altı müzisyen ve şarkıcının yanı sıra, yüzünü keçi maskesinin arkasına saklayan geleneksel dilsiz Çerkes palyaçosu olan ajegaf'tan oluşuyor.
Geçmişte ajegaflar oyunlara ve festivallere katılır, akrobasi gösterileri yapar ve genel olarak Çerkesya'nın katı feodal hiyerarşisindeki sosyal statülerine veya rütbelerine bakılmaksızın herkese rahatsızlık verirlerdi.
Ajegaflar ayrıca, sanatçı Zaina el-Said ve müzisyen Bibars Appeş'e göre, doğadaki çürüme ve yeniden doğuş döngüsünü yansıtan, ölü taklidi yapıp sonra yeniden hayata dönen, Çapş ve saban mevsiminin başlangıcını kutlayan törenler de dahil olmak üzere çeşitli ritüellere katılırlardı.
Çapş grubunun müzisyenleri, canlı performanslarında bu unutulmuş geleneği yeniden canlandırıyor, müzik eşliğinde komik danslar ediyor ve izleyicileri "ajegaf" maskesi takmış bir mankenin etrafında wuıj dansına çekiyorlar.
Grubun her şeye sahip olduğu görülüyor: Şarkıların virtüöz performansları ve muhteşem tiyatro gösterileri.
İlk albümleri düşünceli, enerjik ve iyi prodüksiyonlu. Dinlemesi kolay ve müzikseverler için gerçek bir keyif.
Yusuf Bardouka
Kaynak: AHEKU



