
Karadeniz kıyısında yaşayan Çerkeslerin antik çağlardan beri kalbiydi.
Bu kıyılar, yüzyıllarca Karadeniz kıyılarında yaşayan Çerkeslerin yaşam alanı oldu. Körfez onların doğal limanıydı: ticaret gemileri buradan ayrılır, balıkçılar buraya geri döner ve dağları denizle birleştiren yollar buradan geçerdi.
"Tsemez", Çerkeslerin iç bölgeye uzanan vadiye verdikleri isimdi. Onların tarım, kültür ve hafıza alanıydı.
Bu kelime, anavatanlarını kaybetmiş olan Çerkes diasporası tarafından aktarılan efsanelerde (woredlerde) korunmuştur.
Çerkesler buraya "Шыгупщlыкlуй" da diyorlardı, yani "on sekiz zirveli dağ" (шыгу: "zirve", пщlыкlуй: "on sekiz"). Tsemez'e ulaşmadan önce on sekiz geçitin aşılması gerektiği için bu isimle anıldı.
15. ve 17. yüzyıllarda, Shapsughlar ve Natuchaylar, modern Tuapse'den Tsemez'e kadar kıyı şeridini kontrol ediyorlardı ve hem dağlarla hem de kıyı halklarıyla bağlantıları sürdürüyorlardı.
1864'teki trajik olaylardan sonra Aul'lar yok oldu, ancak toprakların adı, burada binlerce yıldır yaşayan halkın anısı olarak kaldı.
Çerkesya



