ANTAKYA'DA ANADİL GÜNÜNDE BEŞ DİLDE BASIN AÇIKLAMASI

#537 Ekleme Tarihi 22/02/2014 09:04:32

Antakya'da Dünya Dil Günü'nde beş dilde basın açıklaması.

Dünya Dil Günü nedeniyle gün SYKP il binasında beş farklı dilde açıklamalar yapıldı, ana dillerin paha biçilmez olduğu ve mutlaka yaşatılmalarının gerekliliğine vurgu yapıldı.

David Çağan'ın Süryanice, Bereket Kar'ın Arapça, Şirin Kaya'nın Kürtçe, Uğur Pihava Çerkezce ve Mehmet Karasu'nun Türkçe olarak yaptıkları açıklamalarda Dünya Dil Günü kutlandı, yardım edilmediği taktirde dünya genelinde bir çok dilin yok olacağı belirtildi, bütün dillerin ortak değer olduğuna vurgu yapıldı.

HDP Defne Belediye Eş Başkan Adayı Mehmet Karasu, konuşmasının başında halkların anadil gününü kutladı, UNESCO'nun 1999 yılında 21 Şubat'ı Dünya Anadil Günü olarak ilan ettiğini ve 2000 yılından bu yana tüm dünyada kutlandığını ifade etti.

Ülkemizin çok kimlikli ve çok dilli yapısının ana dil talebini bir gerçeklik haline getirdiğine değinen Karasu, açıklamasında şunlara yer verdi: “Ülkemizde de uygulanan bu tekelleşme ve kültürel asimilasyon politikası, 90 yıldır Anadolu'da yaşayan halklara, toplumlara ve farklı inançlara eğitim sisteminde uygulanmaya devam etmektedir. Türkiye'de anadilinde eğitim hakkını savunmak çocuğun gelişim sürecinde peda;jik bir gerekliliktir. Aynı zamanda Anadolu'da yaşayan tüm halklar içinde bir zorunluluktur. Bugün devletin tek etnik yapı üzerine oturan tek dil, tek kimlik, tek kültür siyaseti iflas etmiştir. 4+4+4 eğitim sistemi ile yapılan yapısal değişiklik sonucunda anadilde eğitim taleplerini geriletmek ve sönümlendirmek için halklarla alay edercesine getirilen seçmeli ders, sorunu çözmek şöyle dursun daha da derinleştirmiştir.

Her halkın kendine ana diliyle konuşması, yazması ve eğitim görmesi bir insanlık hakkıdır. İnsan rüyaları kendi anadiliyle görür, kendi anadiliyle esprileri daha iyi anlar, kısacası insanı insan yapan ona kimlik kazandıran kendi anadilidir. Türkiye'de Araplar, Süryaniler, Kürtler, Türkler, Çerkezler, Ermeniler, Lazlar ve sayamadığımız bir çok farklı kimliğe sahip halklar yaşamaktadır. Ancak ne yazık ki, egemen kimlik ve egemen kültür dışında hiç birinin kimliği ve hakları anayasal düzeyde tanınmamış ve cumhuriyetin kuruluşundan bu yana asimilasyon politikasına tabi tutulmuştur. Türkiye'de tehlikede olan dil sayısı 18'dir.

Özellikle Hatay'da sürekli bu anlamda özel bir politika uygulanmıştır, uygulanmaya devam etmektedir. Bir Türk için Türkçe ne kadar önemliyse bir Arap için Arapça, Bir Ermeni için Ermenice, bir Kürt için Kürtçe, bir Süryani için Süryanice aynı derecede önemlidir ve hayati bir önem taşır. Türkiye'de yeni bir dönem başlamalıdır. Bölgede yoğun olan nüfusun etnik yapısına bağlı olarak ana dil hakkı yaşama geçirilmelidir. Devlet daireleri anadilde hizmet vermeli, okullarda anadilde eğitim verilmeli, anadilde kültür-sanat faaliyetlerinin önü açılmalıdır. Hatay'da yaşamsal gerçeklik olan bu ihtiyaç derhal karşılanmalıdır. Çok dilli, çok kimlikli, çok kültürlü bir yapıya sahip Hatay halklarının asimilasyona karşı ortak bir tutum alması gerekmektedir. Türkiye çapında anadil hakkının sadece söylem bazında değil anayasal düzeyde tanınması kaçınılmaz bir gerçekliktir.

HDP olarak, demokratik Türkiye'nin yaratılmasında ana dil hakkının tanınması ve bu konuda gerekli anayasal düzenlemelerin yapılmasının önemli bir süreç oluşturduğuna değinen Karasu, aynı zamanda ana dilin yerel yönetimlerin sorunu olduğunu, HDP olarak tüm dillerde belediye hizmeti vereceklerini söyledi ve yerel yönetimlerin ana dil hakkını koruyan ve geliştiren politikalar üretmesinin önemine dikkat çekti.

Kaynak: Antakya Toplumcu Halk Gazetesi

Diaspora
Diğer Haberler
  • facebook sharing buttonFacebook
  • twitter sharing buttonTwitter
  • pinterest sharing buttonPinterest
  • linkedin sharing buttonLinkedin
  • tumblr sharing buttonTumblr
  • vk sharing buttonvk
  • odnoklassniki sharing buttonOdnoklassniki
  • reddit sharing buttonReddit
  • whatsapp sharing buttonWhatsapp
  • googlebookmarks sharing buttonGoogle Bookmarks