21 Mayıs 1864 Çerkes Soykırım ve Sürgünün 156. Yıldönümünde Antalya Çerkes Derneği Basın Açıklaması

#5306 Ekleme Tarihi 22/05/2020 12:11:20

RUSYA FEDERASYONU ÇERKES SOYKIRIMI VE SÜRGÜNÜ'NÜ TANIMALIDIR!


Biz Çerkesler  Çerkesya’nın yerli halkıyız. Dilimiz, kültürümüz, gelenek göreneklerimiz ve yaşam biçimimiz bu topraklarda yaşadığımız binlerce yıl içinde şekillendi. 


Vatanımız Çerkesya’nın ve ulusumuzun ortaya çıktığı tarihsel oluşum sürecinde, saldırganlara karşı özgürlüğümüzü, bağımsızlığımızı ve yarattığımız değerleri korumak zorunda kaldık. 


Bedeller ödedik.  


Fakat Rusya İmparatorluğu’nun yayılmacı-emperyalist politikaları 19. Yüzyılın ikinci yarısından sonra halkımız için sonuçları bugün de hala devam eden bir ulusal trajedi oldu. Çarlık Rusyasına karşı yüzyıldan fazla süren özgürlük savaşımızı 1864 yılında kesin olarak kaybettik. Anavatanımız Çerkesya işgal edildi; halkımız kadın, çocuk, yaşlı demeden vatanından sürüldü ve yerleşim birimlerimiz, ekinlerimiz, bahçelerimiz ateşe verilerek halkımızın bütün yaşam dinamikleri-araçları bilinçli bir şekilde tahrip edildi.  


O yıllarda Rus-Çerkes savaşlarının resmi tarihçisi kabul edilen Adolph Berje'nin ( 1828-1886 ) verdiği bilgilere göre Çerkeslerin yüz binlercesi bu savaşta hayatını kaybederken, geriye kalanların yüzde 95’i sürgün edilmiş, bunların da büyük bir bölümü sürgün sırasında soğuk ve salgın hastalık gibi nedenlerle ölmüştür. Tarihsel vatanlarında kalabilen Çerkes sayısı 80 000 kadardır ( o zamanın Çerkes nüfusunun % 10’u bile değil ). 


Bu trajik olayları yaşayanlardan ve şahit olanlardan toplanan arşivlerden çıkan sonuç: Rusya’nın 19. Yüzyılda Çerkes halkına karşı kendi tarihsel topraklarında yürüttüğü savaşın genel bir askeri harekât çerçevesinde ele alınamayacağını göstermektedir. Rusya’nın amacı yalnızca bir bölgeyi ele geçirmek değil; Çerkesya’nın yerli halkı Çerkeslerin ve Çerkeslerle birlikte kader birliği yaparak Çerkesya’nın bağımsızlığı ve özgürlüğü savaşına katılan halkların Abazalar Karaçaylar Osetlerin de tarihsel topraklarından sürülmeleri, yok edilmeleridir. 

 

Rus-Çerkes savaşlarının sona ermesinden bugüne geçen 156 yıl boyunca Rusya’da politik sistem birkaç kez değişti; fakat Rusya İmparatorluğu'nun Çerkeslere karşı tavır değişmedi. Tarihsel vatanlarında kalabilenlere yönelik asimilasyon politikaları devam etmekte ve Çerkesya'dan sürülen Çerkeslerin anavatanlarına dönüşleri engellenmektedir. 

 

Bugün yaklaşık 800 000 Çerkes ( Kabardeyler, Çerkesler, Adıgeler, Şapşığlar, Ubıhlar ) tarihsel vatanlarının % 20’si kadar bile olmayan parçasında, RF’nun 6 birimine dağılmış bir şekilde ( Kabardey-Balkar Cumhuriyeti, Karaçay-Çerkes Cumhuriyeti, Adıge Cumhuriyeti ve Kuzey Osetya-Mezdegu yöresi ile Krasnodar ve Stavropol Bölgelerinde ) yaşamakta ve Rusya Federasyonu, Çerkeslere karşı Çarlık Rusyası’nın politikalarını uygulamaya devam etmektedir. 


Keza, 6 milyondan fazla insanımız hala diasporada 50 ülkeye dağılmış bir halde yaşamaya devam ediyor, dillerini ve kültürlerini kaybediyorlar. 

 

1 Temmuz 2005 ve 13 Mayıs 2011 tarihlerinde RF Devlet Duması’na Çerkes soykırımını tanıması için başvurular yapılmıştı. Fakat dini ve etnik önyargıları aşamayan Rus yetkilileri, Rusya devletinin geçmişte yaptığı bu vahşetin yasal ve ahlaki sorumluluğunu almayı reddettiler. 

 

Bu nedenle bütün dünyaya, Rusya devletinin Çerkes halkına yönelik 19. Yüzyılda başlayan ve 20. Yüzyıla kadar devam eden soykırım politikasını tanıma-kınama ve asgari taleplerimizde bizleri destekleme çağrısı yapıyoruz. 

  

Rusya Federasyonu: 


1-  Çarlık Rusyası’nın Çerkes halkını soykırımdan geçirdiği ve tarihsel topraklarından sürdüğü gerçeğini kabul etmeli; Çerkeslerin RF’nda farklı birimlerde ve diasporada onlarca ülkeye dağınık-birbirinden kopuk bir şekilde yaşamalarının varlıkları için en büyük tehdit olduğunu görmelidir,  

 

2. RF, “Çerkes Soykırım ve Sürgünü”nü tanımalı, 21 Mayıslar tüm dünyada “Çerkes Soykırım ve Sürgün Günü” olarak anılmalı, Çerkeslere resmi tatil olmalıdır.  


3. Anavatanımızda tek bir birimde ve egemen bir ulus olarak yaşayabilmemiz için gerekli yasal düzenlemeleri yapmalıdır.  

 

4. Tarihsel vatanımızda asimilasyon politikalarına son vermeli; dilimizi ve kültürümüzü koruma çalışmalarımızı, bu amaçla kurulan örgütlerimizi desteklemelidir,  

 

5. Diasporada yaşayan Çerkeslere, Adığey ve Kabardey Balkar Cumhuriyetleri ile Gürcistan Devleti ve UNPO’nun 1997’de aldığı karardaki gibi „sürgün ulus statüsü“ vermeli, anavatanlarına dönüşlerini kolaylaştırıcı, teşvik edici önlemler almalı; buna maddi ve manevi desteklemelidir.  

 

6. Çerkeslere RF’na dönüş şartı aranmaksızın halen yaşadıkları ülkelerde çifte vatandaşlık hakkının verilmesi ve tarihsel topraklarımızda ev-iş edinmede özel ayrıcalıklar tanınması bunun ilk adımı olacaktır.  

 

7. Diasporada yaşamaya devam edecek soydaşlarımızın kimliklerini, dillerini ve kültürlerini yaşatabilmeleri için ilgili devletlerle diyalog kurmalı, bunun için mücadele eden kurumlarımızı maddi ve manevi olarak desteklemelidir. 


8. Bugün Libya ve Suriye gibi ülkelerdeki „içsavaş“ benzeri durum nedeniyle bu ülkelerde yaşayan soydaşlarımızın can güvenliklerinden kaygı duymaktayız. RF, yaşamları tehdit altında olan soydaşlarımızın savaş ortamından çıkarılıp anavatanlarına dönüşlerinin sağlanması konusunda aktif rol üstlenmelidir. 


9. Anavatanımızda Çerkes ulusal sorununa duyarlı ve aktif olan yurtsever insanlarımıza yönelik baskılara son verilmeli, sorumluları cezalandırılmalıdır.  

 

Rusya Federasyonu yetkililerini sorumluluklarını yerine getirmeye ve tüm dünyayı bu haklı davamızda bizleri desteklemeye çağırıyoruz.  


Yaşasın  Çerkes Kalma Mücadelemiz! 

Yaşasın Çerkesya!


Antalya Çerkes Derneği

20 Mayıs 2020



Kurumlarımızdan
Diğer Haberler
  • facebook sharing buttonFacebook
  • twitter sharing buttonTwitter
  • pinterest sharing buttonPinterest
  • linkedin sharing buttonLinkedin
  • tumblr sharing buttonTumblr
  • vk sharing buttonvk
  • odnoklassniki sharing buttonOdnoklassniki
  • reddit sharing buttonReddit
  • whatsapp sharing buttonWhatsapp
  • googlebookmarks sharing buttonGoogle Bookmarks