KAF-FED Genel Kurulu, Tüzük, Kimlik ve DÇB

#8829 Ekleme Tarihi 01/11/2022 04:44:46

22-23 Ekim 2022 günleri bileşen derneklerin katılımıyla KAF-FED ( KAFKAS DERNEKLERİ FEDERASYONU ) olağanüstü genel kurulu toplandı.

Toplantının iki gündemi vardı.

1-KAF-FED ile DÇB ( DÜNYA ÇERKES BİRLİĞİ ) arasındaki üyelikle ilgili problemler.

2-KAF-FED'le ilgili tüzükte yapılması gereken değişiklik önerilerinin değerlendirilerek bir karara bağlanması ve gerekli değişikliklerin genel kurul delegeleri tarafından yapılması.

Mevcut Federasyon yönetiminin uzun bir süredir tüzük değişikliği üzerinde yaptığı çalışmalar, oluşturduğu tüzük komisyonu ve bu komisyonun üye derneklerin değişiklik önerilerini yeterince dikkate almadan getirdiği tüzük değişikliği taslağı Genel Kurul delegeleri tarafından yeterli görülmeyerek reddedilmesi üzerine tüzük taslağı önerisi federasyon yönetimi tarafından geri çekilerek ileri bir tarihte yapılacak tüzük çalıştayında görüşülmek üzere ertelendi.

KAF-FED'in DÇB'ye üye olup olmadığı konusu yönetim tarafından yaklaşık bir yıldır gündemdeki yerini koruyor. Prof. Dr. Ümit DİNÇER'in başında olduğu federasyon yönetimi, federasyonun DÇB'ye üye olmadığını savunuyor, bunun karşısında aralarında halen DÇB Genel Başkan Yardımcısının da bulunduğu DÇB yönetim kurulu üyeleri, DÇB'nin kuruluşunda bizzat görev almış kimseler ise 2003 yılından beri KAF-FED'in DÇB üyesi olduğunu ve o tarihten beri seçilen delegelerle birlikte yapılan bütün genel kurullara katıldıklarını, yönetimde görev aldıklarını, anılan tarihte üyelik başvuru talebini içeren belgelerin DÇB Başkanlığına gönderildiğini söylüyorlar.

Genel Kurulun ilk günü bu üyelik tartışmalariyla geçti. Sonuçta genel kurul delegeleri, KAF-FED yönetimine DÇB üyeliği ile ilgili durumun netleştirilmesi amacıyla, konunun DÇB yönetimiyle görüşülerek, varsa bu konudaki eksikliklerin giderilmesi görevi verdi. Yani tüm olumsuzluklara rağmen KAF-FED'in, DÇB'nin içinde kalmasına karar verdi

Burada tuhaf olan bir durum var. İki gün süren genel kurul esnasında, aşağı yukarı tüm delegelerin özellikle söylemekten kaçındıkları bir kavram vardı: "ÇERKES". Sanki bu konuda tüm delegeler arasında bu kavramın telaffuz edilmemesi, gündeme getirilmemesi konusunda bir antlaşma yapılmış, bir konsensüs sağlanmıştı. Halbuki değiştirilmesi istenen tüzük maddeleri arasında federasyonun isminin ÇERKES=ADIĞE DERNEKLERİ  FEDERASYONU olarak değiştirilmesi önerisi de vardı. Bu konuda Reyhanlı ÇERKES DERNEĞİ-ADIĞE XASE de günlerce tartışılarak öneri olarak sunulmasına karar verilmişti.

Fakat, gerçeklerin, bir gün mutlaka ortaya çıkmak gibi bir huyu vardır. Nitekim, bazı çevreler, bazı insanlar, ÇERKES ve ÇERKESYA düşüncesinde olanların genel kurulda "ÇERKESYA" diye slogan atmamış olmalarını eleştirmeye ve istismar etmeye başladılar. 

Bu tip hareketler ne kadar provakatif amaçla yapılıyor olursa olsun, gerçeklerin karşı olanlar tarafından bile zımnen kabul edildiğini gün yüzüne çıktığını gösteriyor.

İşte tam da burada bahsettiğim tuhaflık kendini gösteriyor:

Kuruluşundan beri adı KAFKAS DERNEKLERİ FEDERASYONU (KAF-FED) olan, tüzüğünün hiç bir yerinde CERKES ve ADIĞE sözcükleri geçmeyen, tüzük değişikliği taslağında bile bu sözcüklerden özellikle kaçınan bir örgüt, adı ÇERKESCE, "DUNEYİPSO ADIĞE XASE", TÜRKÇE, DÜNYA ÇERKES BİRLİĞİ, İNGİLİZCE "THE WORLD CİRCASSİAN FEDERATİON" olan bir örgüte üye olup olmadığını, üyelikten çıkılıp çıkılmaması tartışıyor ve tartıştırıyor.

Yani, resmen, ÇERKES adını, kimliğini, misyonunu , vizyonunu taşımayan, bu konuda bir duruşu, bir politikası ve hitabettiği net bir hedef kitlesi olmayan bir örgüt, DÜNYA ÇERKES BİRLİĞİ'nin politikalarını eleştiriyor ve üyeliğinin geçerli olup olmadığını tartışıyor, tartıştırıyor. 

Ve bu konuda bilgileri, birikimleri, donanımları, deneyimleri olması gereken, zaman zaman kendilerine ÇERKES HALKI'nın ÖNDERLERİ , THAMADELERİ denmesiyle bir paye, bir ünvan sahibi olan saygın insanlar hiç tepki vermeden susuyorlar.

Dünyada KAFKASYA denilen bir coğrafya vardır. Bu coğrafya, Güneyde Azerbaycan, Doğuda Hazar Denizi, Batıda Karadeniz ve Kırım yarım adası, Kuzeyde Dinyeper nehri Rusya bozkırlarıyla çevrili, içinde 70 ten fazla dilin konuşulduğu, kimi bağımsız, kimi özerk cumhuriyetlerde yaşayan etnik gruplar ve halklar vardır. Yani KAFKASYA, coğrafik bir bölge adıdır.

Diğer taraftan KAFKAS adına gelince, Dünya coğrafyasında böyle bir adı taşıyan bir bölge ve KAFKAS dili diye bir dil yoktur. Etimoloji ve coğrafya bilimleri bu güne kadar böyle bir bölge ve dili henüz keşfetmemiştir. Aynı zamanda KUZEY KAFKASYA dili denilen bir dil de yoktur.

Fakat her nedense, tüzük değişikliği önerilerinde şu tanımlar dikkatimi çekti; ANA DİL ve AMACI AYNI OLAN DERNEKLER. 

KAFKASYA Coğrafyasındaki 70 ten fazla ana dilden hangisi?

Amacı aynı olan bu dernekler mi ?

1-KAFKAS DERNEĞİ

2- KUZEY KAFKAS DERNEĞİ

3- KAFKAS ÇERKES DERNEĞİ

4-ÇERKES DERNEĞİ 

5-ÇERKES DERNEĞİ-ADIĞE XASE

Burada verdiğim örneklerde dernek isimlerinin hiç birisi bir diğerinin aynı değil. İsimleri adeta bir kavram kargaşası olan bu yapıların ortak bir misyon, ortak bir vizyon, ortak bir politika ortak bir hedef ve ortak bir hedef kitle tanımları olmadığı gibi ortak bir ÇERKES tanımları da yoktur. 

Tüm bu ve buna benzer bir çok olumsuz çelişkiyi bünyesinde barındıran bir yapıdan zaten ÇERKES HALKI için olumlu, gerçekçi ve ileriye dönük düşünce ve çalışma üretmesi beklenemez.

ÇERKES ile KAFKAS'ın tanımlarını gerçekçi ve bilimsel bir şekilde yapmadan, aralarındaki anlam ve kapsam farklarını net ve sağlıklı bir şekilde görmeden, bunun sonucunda kendini tanımadan  tanımlamadan bir misyon, bir vizyon, bir hedef ve bir politika ve yol haritası oluşturmak mümkün değildir.

ÇERKESLER, Kuzey Batı Kafkasya halkıdır. Vatanları, tüm Dünya tarafından Yüzyıllardan beri ÇERKESYA olarak bilinir. ÇERKESLER bu coğrafyanın Otokhton ( YERLİ) halkıdır. Dilini, kültürünü, mitolojisini, geleneklerini, kimliğini bu coğrafyada oluşturup bir ulusal etnik yapı olarak tarih sahnesine çıkmıştır. Kendilerine ADIĞE ( АДЫГЭ) diyen bu halkı tüm dünya halkları ÇERKES olarak adlandırdığı gibi bu gün tüm Dünyada bu adla biliniyor.

Örneğin , ETHEM BEY ötekileştirilip hain ilan edildiğinde KAFKASLI Ethem değil de ÇERKES ETHEM denilerek " HAİN" ilan edildi.

Ünlü ÇERKES Yazarı ve edebiyatçısı MEŞBEŞA İshak, Çin'e bir konferansa davet edildiğinde konferansa katılmış olanlardan birisi ona hangi etnik halktan olduğunu sorduğunda "ADIĞE'YİM" diye yanıtlayınca böyle bir halkı tanımadıklarını söylüyor. Bunun üzerine yanıtını değiştirip "ÇERKESİM" dediğinde karşısındaki ÇERKESLERİ tanıdıklarını, ÇERKESLERİN M.Ö. 200'lü yıllarda Çin İmparatorluk sarayının korumasını yapan insanlar olduğunu söylüyor.

Bu olay bir ara bizzat sosyal medyada MEŞBEŞA İshak tarafından paylaşıldı. Ben oradan alıntıladım. 

Diğer KAFKASYA halklarıyla CERKES'lerin sorunları da aynı değildir. Hiç birinin diasporası ÇERKESLER kadar kalabalık ve büyük değildir. Sadece ABHAZ diasporası bir kaç yüzbin civarında olup, 1864 BÜYÜK ÇERKES SÜRGÜNÜ'nde vatanını terkeden ABHAZ'larin sayısı tarihsel kaynakların yazdığı kadarıyla 25 bin kişi civarındadır. Oysa aynı tarihsel kaynaklar sürülen ÇERKES sayısını 1.5-2 milyon olarak yazıyorlar. ABHAZLAR 1878-79 yıllarında Osmanlı ordusu saflarında Ruslarla savaşıp yenilince Rusların açtığı koridordan geçerek vatanlarını terkettiler. Günümüzde ABHAZYA Devleti bağımsız bir devlettir ve soydaşlarını ABHAZYA'ya yerleşmeye çağırıyor ve önlerinde hiç bir engel yoktur.

Diğer halklardan hiç birisi ÇERKESLER gibi bir soykırım ve sürgün olayı yaşamamıştır. Hiç birinin nüfusu diasporada 50 bini bulmaz. Yani bir geriye dönüş problemleri yoktur. Nüfuslarının tamamına yakını vatanlarından yaşıyor.

Özellikleri ve pozisyonları bu kadar farklı halkları sanki tek bir etnik halkmış gibi değerlendirip, KAFKAS adı altında isimlendirip, bir federasyonun elini ayağını bağlayıp işlevsiz hale getirmek, bilgisizlik ve cehaletle açıklanacak bir durum değildir. 

Bu durum, ancak, uluslararası büyük güçlerin müdahalesini ve ÇERKES HALKI'nın geleceğe yönelik düşünce ve umutlarının törpülendigini ve yok edilmek istendiğini düşündürüyor.

Yapılan olağan üstü genel kurulda tüzükte değiştirilmesi gereken ve talep edilen maddelerden birisi de Federasyonu'nun adının değiştirilmesini talep eden, CERKES=ADIĞE DERNEKLERİ FEDERASYONU olmasını isteyen madde idi. 

Bu madde ile Federasyon'un adı, misyonu, vizyonu, amacı, hedefi, hedef kitlesi ve politikası belirleniyordu.

Fakat nedense isimle ilgili madde gündemden tamamen çıkarılıp, sadece değişiklik önerilerini hiç dikkate almayıp kendi hazırladığı taslağı genel kurula sunan KAF-FED yönetiminin reddedilerek bu önerilerin geriye çektirilmesi yoluna gidildi. Yönetim Kurulu, yeni bir tüzük çalıştayı yapacağı yolunda delegelere vaatte bulundu.

Geçmiş yıllardaki bir kaç yönetim ve Başkanlar da tüzük çalıştayı sözünü vermiş olmalarına rağmen, bu güne kadar gözle görülebilir bir adım atmadılar. O yönetimlerin ardılı olan mevcut KAF-FED Yönetimi bu vaadini yerine getirir mi, bekleyip göreceğiz. Genel Kurula 1 yıllık bir zamanımız var. Doğrusu bu konuda benim pek umudum yok.

Bana göre, yapılan olağan üstü genel kurul, nafileyle uğraşılırken farzın kaçırıldığı bir genel kurul oldu. Neredeyse, ÇERKES HALKI'nın yararına, umutlarımızı yarınlara taşıyacak herhangi bir mesajin verilmediği, geçmişte birlikte olan, fakat karşı taraflarda olan grupların bir bilek güreşi şeklinde geçti. Yani, burada kazanan yok gibi. Fakat kaybeden var, ÇERKES HALKI...

Bıj Mehmet Yener

  • facebook sharing buttonFacebook
  • twitter sharing buttonTwitter
  • pinterest sharing buttonPinterest
  • linkedin sharing buttonLinkedin
  • tumblr sharing buttonTumblr
  • vk sharing buttonvk
  • odnoklassniki sharing buttonOdnoklassniki
  • reddit sharing buttonReddit
  • whatsapp sharing buttonWhatsapp
  • googlebookmarks sharing buttonGoogle Bookmarks