İzlemeye değer bir film: "Eve Dönüş"

#5930 Ekleme Tarihi 23/09/2020 02:57:18

Orijinal başlık ''Rabbit-Proof-Fence“. Phillip Noyce’un bir filmi. Türkçe'ye çevrilir mi, "sinemaseverler"in ilgisini çeker mi bilmiyorum. Holywood filmi değil; biraz sıradışı.

Filmi ilk izlediğimde salonda yalnızca birkaç kişi vardı. Dün Avrupa televizyon kanallarından birinde yayınlandı. Yine aynı heyecanla izledim...

Film Avustralya’daki ırkçılığı, başka bir deyişle yerli halkı Aboriginlerin sorunlarını konu edinmiş. Ve birilerini ürkütmekten korkmayarak sergilemiş gerçekleri.

Avustralya’da hükümet 1930’lu yıllarda ırkçı bir politikayı yürürlüğe koymuştu. Buna göre, yerliler yalnızca kirli ayak işlerinde çalışabiliyor; toplumsal yasama girmeleri engelleniyor ve hatta çocukları, daha doğrusu daha beyaz tenli olanları -çünkü “inanışa” göre beyaz tenliler daha zeki oluyorlar- ellerinden alınarak yetiştirme yurtlarına kapatılıyorlardı.

1980’lere kadar izlenen bu politika sonucu, buna karşı ciddi bir direniş de sergilemeyen-sergileyemeyen yerliler asimile edilmişlerdir. Son yıllardaki kıpırdanmalar bir sonuç verecek mi, hep birlikte göreceğiz.

Filmin üç kahramanı, annelerinden kopartılıp kaçıp geri dönemesinler diye yüzlerce kilometre ötedeki yetiştirme yurtlarından birine kapatılmak istenen üç kız kardeş: Molly, Gracie ve Daisy.

Yurda getirilen çocukların önce saçları kesilir. Bir dua ile hep birlikte yemek yemeleri, sabahları yataklarını yapmaları, kilisede hep birlikte dua edip şarkı söylemeleri öğretilir ve itaat etmeleri. “Teşekkür ederim efendim”, “evet efendim” demeleri…

Kampın polisi yine bir yerlidir: Moodo. Kaçanları yakalar ve döver. Halkından öğrendikleriyle iyi iz sürebilmektedir. “Daha iyi yaşamak isteyene sesini çıkarmamayı” öğütler.

Demek dünyanın her yerinde böyleymiş, diyorsunuz içinizden. Ezilen halkların polisleri de, papazları da yine kendi içlerinden çıkıyor-çıkartılıyor!

Molly daha bir ay bile geçmeden kaçıp “eve dönme”ye karar verir. Ortanca olan Gracie tereddütlüdür. “Burası rahat, niye eve dönelim” diye sormaktadır. Sonunda üçü birlikte kaçarlar.

Ve aylar süren “Eve Dönüş” yolculuğu başlar.

Çöllerde, ormanlarda gecen aç-susuz günler geceler, aylar… Aç kaldıklarında ot yiyerek ayakta kalmaya çalışırlar, yorulan Daisy’i sırtlarında taşırlar, soğuğa karşı korunmak için birbirlerine daha sıkı sarılırlar. Birçok kez yollarını şaşırırlar ama eve dönüş özlemini ve azmini kaybetmezler…

Eyalet polisi ve o çirkin yüzüyle kampın bekçisi Moodo peşlerindedir. İşbirlikçiler filmlerde bile niye böyle çirkin olurlar bilmiyorum?

Yalnız bir sahne var ki, acaba işini böylesine iyi yapmaya çalışan bu işbirlikçi ve çirkin Moodo bile kızların kaçmasına seviniyor mu diye düşünmeden edemiyorsunuz. Molly pesindekileri atlatmak için iz bırakmamaya çalışır ve bir süre taşların üzerinde yürür. Moodo izlerin bittiği yerde şaşırır. Ne yöne gittiklerini bulmak için etrafına bakınırken yüzünde gülümsemeye benzer bir ifade vardır.

İşte bu yüz ifadesi şaşırtır sizi ve acaba kızların kaçmasına o da seviniyor mu, işbirlikçi de olsa halkına ve kimliğine olan aidiyeti bitmemiş olabilir mi diye düşünürsünüz.

Biri halkından öğrendiklerini onu asimile etmeye çalışanların hizmetine sunmuş, diğeri daha çok genç: 12 yaşında ama yine halkından öğrendikleriyle yakalanmamaya, eve dönmeye çalışıyor…

Yurtta kalan çocuklar belki kendileri bu cesareti gösterememişlerdir ve yurt disiplinine harfiyen uymaktadırlar ama Molly, Garcie ve Daisy’nin yakalanmadıkları her günü yatakhanede sevinçle kutlarlar.

Sonra, yol üzerinde rastladıkları, yine benzer bir yurtta büyüyen ve şimdi bir “beyaz”in ev islerine bakan yerli kadının çocuklara yardım etmek için çırpınışları…

Yapmak istedikleri ama şu veya bu nedenle yapamadıkları bir iş: Eve Dönüş sevindirmektedir onları da.

“Yaptıklarımızın onların iyiliği için olduğunu bilmiyorlar” deyip ülkeyi ayağa kaldıranların da asıl korkusu zaten bu üç kız kardeşin cesaretli ve onurlu çıkışının başkalarına örnek olması, umut vermesi olsa gerek. Ve bunun asimile politikalarının sonu olacağını bilmeleri! Bu üç çocuk bunun öncülüğünü yapmaktadırlar.

Yolda karşılaşılan bir papaz, yani gizli işbirlikçi uzun uzun anlattıklarıyla, öğütleriyle zaten bastan beri tereddütlü olan Garcie’nin kardeşlerinden ayrılmasına ve yakalanmasına neden olmuşsa da Molly’nin kararlığı; yorulan Daisy’i kilometrelerce sırtında taşıması ve sonunda başarıp Eve Dönüs”ü…Anneyle ve büyükanneyle sarılıp, öpüşmeleri…Göz yaşlarınıza hakim olamıyor, sanki eve dönen sizmiş gibi seviniyorsunuz?

Ve diyorsunuz ki: Bir küçük kıvılcım, cesur ve kararlı bir küçük grup tarihin akışını değiştirebilir demek ki!

Umudumuzu, ümidimizi ve cesaretimizi kaybetmeme dileğiyle…

HATKO Schamis

Kültür-Edebiyat
Diğer Haberler
  • facebook sharing buttonFacebook
  • twitter sharing buttonTwitter
  • pinterest sharing buttonPinterest
  • linkedin sharing buttonLinkedin
  • tumblr sharing buttonTumblr
  • vk sharing buttonvk
  • odnoklassniki sharing buttonOdnoklassniki
  • reddit sharing buttonReddit
  • whatsapp sharing buttonWhatsapp
  • googlebookmarks sharing buttonGoogle Bookmarks