KAF FED İSTİŞARE TOPLANTISINDAKİ KONUŞMA METNİMİZ

Değerli büyüklerimiz, sevgili arkadaşlar, Öncelikle, başta Federasyon Başkanımız Sayın Cihan Candemir ve bütün yöneticilerimize, bir çok konuda farklı yol ve yöntemler izlenmesi gerektiğini söyleyen, kendilerinden farklı düşünen kişi ve gruplara da düşüncelerini dile getirme imkanı verdikleri için teşekkür ediyor, hepinizi saygıyla selamlıyoruz. Ancak bu “İstişare Toplantısı”nın, olumlu taraflarının yanı sıra geliştirilmesi ve değiştirilmesi gereken birçok noktaya sahip olduğunu ve burada “söz hakkı verilen, görüş ve eleştirileri alınanlar”ın hala karar mekanizmasının dışında tutulduklarını da belirtmeden geçemeyeceğiz. Takdir edersiniz ki bu yöntem hiçbir cemiyette demokratik bir nitelik taşımaz ve böyle bir meclisi “Halk Meclisi”  yerine “Danışma Meclisi” olarak adlandırmak daha yerindedir. Umarız kaygısını taşıdığımız bu konulara herkes gereken hassasiyeti gösterir ve en yakın zamanda Xase geleneğimize-Xabzelerimize yakışan, gerçek bir “Çerkes Halk Meclisi” ni kurabiliriz. Yıllardır bir karşılık beklemeden kurumlarımızı yaşatmaya çalışıyor; emek veriyor, maddi ve manevi fedakarlıklar yapıyoruz. Bunun karşılığında sadece samimi bir şekilde teşekkür edilmesi bile bizleri mutlu etmeye yetiyor. Şunu bilmeliyiz ki; insanlar tarafından kurumlarımıza ve bizlere henüz yeterince sahip çıkılmıyor, somut destek verilmiyor olsa da çalışmalarımız mercek altındadır. Eğer tüm ihtiyaç ve beklentilere cevap verebilirsek, çalışmalarımıza aktif olarak katılacaklardır. Çünkü Çerkes halkı yurtseverdir, yürekleri en az bizlerinki kadar vatanımız ve geleceğimiz için çarpar. Bizler bu bilinçle buradayız ve artık bizleri yıpratmaya başlayan tartışmalara bir nokta koyup, cesur kararlar almamız ve halkımıza umut vermemiz gerektiğine inanıyoruz! Hepimiz biliyoruz ki, tarihin hiç bir döneminde Adıge, Abaza, Oset, Çeçen, Karaçay, Avar... Halklarının tamamına birden “Çerkesler” denmemiş ve bu halklar da kendilerini “Çerkes” diye tanımlamamışlardır. Bilakis, bu halkların hepsi sadece ve sadece Adıgelere “Çerkes” derler. Ve yine hepimiz biliyoruz ki bugün, kendisini “Çerkes” ( Circassian ) olarak gören, “Anavatanım Çerkesya’dır.” diyen tek halk Adıgelerdir. Çerkesya da kayıtlara ve tarihi belgelere Adigelerin vatanı olarak geçmiştir. Benzer acıları ve kaderi paylaşan Kuzey Kafkasya Halklarının geçmişte birbirlerine sahip çıkmış ve birlikte örgütlenmiş olmalarının anlaşılabilir nedenleri vardır. Fakat Kuzey Kafkasya Halklarının birlik nedenlerini yeniden tanımlama zamanı gelmiştir. Çünkü, geçmiş ve halen korumaya çalıştığımız statüko bugün karşı karşıya kaldığımız sorunların hiçbirinin çözülmesine bir katkı sunmadığı gibi, tam tersine, bunları daha da içinden çıkılmaz hale getirip çözümü zorlaştırmaktadır. Yapmamız gereken bir daha geri gelmesi mümkün olmayan, şu veya bu yılların “ruhlarını çağırmak” değil, gerçekleri görebilme cesaretine sahip olmak ve yüzümüzü geleceğe dönmektir. Geçmişi, geçmiş ilişkileri ve “güzellikleri” geriye getirebilmemiz mümkün değildir. Ve ancak yüzünü geleceğe dönemeyenler; değişme ve değiştirme cesareti olmayanlar maziye sarılır; geçmişin nostaljisinde geleceği bulmaya çalışırlar. Antropolojik veya etnolojik verilere dayanılarak ve “anavatanımızın bize ihtiyacı var, biz ayrılamayız” gibi apolitik söylemlerle kardeşlik geliştirilemez, gelecek inşa edilemez. Ve kimsenin insanlarımızın bizlere olan saygısını ve güvenini kullanarak, halkımızın ulusal kimliğini tahrif edecek kararlar almaya; bunları tüzüklerine yazmaya hakkı yoktur. Bizler, Çerkesya Yurtseverleri olarak, bütün kurumlarımızın hızla “Çerkes” kimliği altında örgütlenmeleri ve birleşmeleri gerektiğine; Abhaz, Oset, Çeçen, Karaçay, Dağıstan ve diğer tüm halklarla karşılıklı çıkarları gözeten bir kardeşlik ve dostluk bağı kurmamız gerektiğine inanıyoruz. Bu ulusal örgütlenmenin öncelikli misyonu anavatanımızla sağlıklı ilişkiler kurmak, anavatana dönüşü örgütlemek ve Çerkesya’da uluslaşmak olmalıdır. Eğer oyalanır ve gereksiz yere bu tartışmayı uzatırsak hem Kaf Fed’in işlevi ve misyonu belirsizliğe düşecek, hem de halklarımız arasındaki dostluk ilişkileri bir daha uzun süre düzeltilmesi mümkün olmayacak boyutlarda yıpranacaktır. Bugüne kadar halkımızı temsil etmiş olan Kaf Fed’in yöneticileri ve bileşenleri olarak bizler; artık bağlı derneklerin bile anavatanımızla veya diğer kurumlarla bağımsız ilişkiler kurmaya başladıklarını, ısrarla Çerkes oldukları iddaa edilen halkların çoktan Kaf Fed’i terkedip kendi ulusal kimlikleri ile örgütlenerek “Abhaz Fed” gibi çatı örgütlerini dahi kurduklarını görmeli; dağılmayı engellemek için yeniden örgütlenme ve demokratikleşme cesaretini gösterebilmeliyiz. Ama bunu yaparken mutlaka samimi olmalı ve değişimi yukarıdan aşağıya, merkezi olarak ve Çerkes halkının çıkarlarını eksen alarak örgütlemeliyiz. Bugün ulusal demokratik, politik örgütlenmesi olmayan; kendi özgün sorunlarına yoğunlaşmayan; ama buna herkesten çok ihtiyaç hisseden tek Kuzey Kafkasya Halkı, Çerkes  ( Adıge ) halkıdır. Bu nedenle, Çerkeslerin ulusal örgütlenmelerini yaratmaları artık hiç kimsenin karşı çıkmaması, tam tersine desteklemesi gereken bir ihtiyaç, hatta bir zorunluluktur.  Büyüklerimize, delege arkadaşlarımıza ve sağduyu sahibi herkese buradan bir kez daha sesleniyoruz: Kaf Fed, Çerkes (Adıge) halkının örselenmesine daha fazla müsaade etmemeli, ihtiyaç ve beklentilere cevap verecek bir şekilde, ulusal kimliğimiz ekseninde yeniden örgütlenmeli ve anavatanımıza dönüş ile Çerkesya’nın yeniden inşasının öncelikli görevi olduğunu tüm dünyaya ilan etmelidir. Bu onurlu görev biz delegelerin - yöneticilerin omuzlarındadır ve tarihe geçme şansını elimizin tersiyle itmeyeceğimize inanıyoruz. Saygılarımızla… ÇERKESYA YURTSEVERLERİ, 03. 12. 2011