YAKUTİSTAN'IN SÜRGÜN ÇERKESLERİ

#1479 Ekleme Tarihi 25/08/2017 04:37:11
Sürgün ile Yakutistana yollanan Çerkeslerin kurdukları köy. Rus - Kafkas savaşı sonrasında Çerkeslerin Yakutistana sürülmesi hadisesini beklenmedik anda gelen bir misafirden dinliyoruz. Soçi şehrinde bulunan tarih müzesinin Lazarevski (Psıfıpe~ПсыфIыпэ) de bulunan binasının hafta içi beklenmedik bir misafiri çıka geliyor. Sibirya halklarından olduğu yüz yapısından oldukça belirgin olan bir adam diye bahsediyor Xuşt Amneta. Kıyı boyu çerkesleri ile alakalı tüm odaları heyecanla ve merakla gezerken bir yandan günümüz Çerkeslerinin tarihini, yaşayış biçimi hakkında bilgiler aldı. Sıradan bir turist gibi zaman geçirmek veya hobi amacıyla bir uğraş içerisinde olmadığı her halinden belli oluyordu. "Saha-Yakutistan Cumhuriyeti'nin Oleksminsk şehrindenim. Soçi'ye bir iş nedeniyle gelmiştim, tabiki Lazarevski'ye yolumu şaşırıp yanlışlıkla gelmedim. Bana söylediler, burada bir etnografya müzesi olduğunu ve etrafta birkaç Çerkes köyü olduğunu. Ben Çerkeslerin torunuyum, soyumuz Çerkeslere dayanıyor, bugün benim için çok değerli bir gün, ilk defa atalarımızın topraklarına geliyorum, ailemizin ve onların büyüklerinin hayalini gerçekleştirmek bana nasip oldu diyordu." Çerkeslerin Yakutistana sürülmesi ve sonrasında hayata tutunma mücadelesi hakkında anlattıkları son derece ilgi çekiciydi. " O yıl son derece sıcak bir yaz yaşanması sebebiyle genellikle büyük ve derin olan Lena Nehri azalmış, derinliğini kaybetmiş, nehrin içerisinde yer yer kumluk bölgeler oluşmuştu. İçerisinde sürgüne gönderilen 97 kişinin bulunduğu gemi bu kum birikintilerinden birisine oturdu, daha fazla ileri gitmesi mümkün olmayınca götürüldükleri terk edilmiş küçük köye yetişmeden indirildiler. Yakut köylerine çok uzak olmayan bu bölgede yaşayabilecekleri söylenerek serbest bırakıldılar. `caption id="attachment_9773" align="alignnone" width="378"`Yakutistan'a sürgün edilen Çerkeslerin resimlerinden. Yakutistan'a sürgün edilen Çerkeslerin resimlerinden.`/caption` Oleksminsk şehri tam olarak işte bu insanların yerleşmek için indirildikleri yerdir, Çerkeslerin Yakutistana kurduğu köy bu günün Oleksminsk şehridir " Misafirimizin anlattıklarını ilginç bulan Bolşoy Kiçmay (ШахэкIеишхуэ - Большой Кичмай) dan tarihçi Ğuaşe Aslan bu konu hakkında araştırma yapmaya başlıyor. Ğuaşe Aslan konu hakkında çalışmasını şöyle anlatıyor : " İnternet üzerinden Oleksminsk müzesine ulaştım, müze çalışanları sağolsun çok kısa zamanda bilgiler ulaştırdılar. 19. Yy sonlarında çekildiği söylenen bir kaç fotoğraf ve arşiv kayıtları, misafirimizin anlattıkları ile uyuşuyordu. Kayıtlarda 94 erkek 3 kadın olduğu bilgisi vardı, belli bir müddet bu şekilde yaşadılar, dışarıdan kimse ile irtibatları olmadı, içlerine kimseyi almadılar. Kıyafetleri Çerkes kıyafeti (Faşe)ydi, dillerini konuşuyor ve xabzelerine bağlıydılar. Kimse ile tartışmazlardı, kimsenin kendilerine üstünlük sağlanmasına da imkan vermezlerdi. Onlar usta avcılardı, orman işlerinde yetenekli insanlardı, ve bölgede altın madeni çıkartma işini de yapmaya başlamışlardı. Oleksminsk altın madenleri ile ilgili Timkovsky D.nin 1911 yılında yayımlanan <> kitabında bu konuda kısaca madende 700 kişi çalıştığını, çalışanlar arasında Yakutslu olmadığı fiziki özelliklerinden anlaşılan, uzun boylu, iri cüsseli, sürgün insanların olduğu şeklinde bahsediyor. Sibirya yerlisi halklar genellikle sakalı bıyığı olmayan yüz yapıları birbirine benzeyen insanlar olduğundan, sürgün olarak orada bulunan insanları ayırt etmek mümkün olabiliyor." Oleksminks müzesi çalışanı İrina Nikiforov'un konu hakkında anlattıkları ise şöyle : " "Çerkeslerin soyundan gelen insanlar bu şehirde hâlâ yaşıyorlar, konuyla ilgili yaşlı bir kadın Balde (Балдэ'хэ) sülalesinden olduğunu dile getiriyor. Çok ilginçtir ki : Bolşoy Kiçmay (ШахэкIеишхуэ) da yaşayan Kuebj (Куэбж) sülalesinin ikinci sülale adı Balde!! Müzeye gelen misafirimizin Huşt Amneta'ya anlattıkları ile devam ediyoruz. "Bir kaç yıl aralarına kimseyi almadan yaşayan Yakutistan sürgünü Çerkeslerin ileri gelenleri toplanarak karar aldılar. Tamamen yok olmamak adına, gençler yakın köylerden evlenmeleri konusunda serbest bırakıldılar. Elbette onlarda biliyordu çoğunluğun içerisinde yok olup gideceklerini ve bunun yok oluşun bir başlangıcı olduğunu. Fakat başka bir çareleri yoktu! Ve zamanla bölgede Yakut Çerkesleri yaşamaya başladı, gün geçtikçe dillerini unuttular, yinede yaşantılarını, davranışlarını Çerkes gibi sürdürmeye gayret ettiler. Günümüzde hâlâ orada yaşayan Çerkes kanı ve geni taşıyanlar birbirini tanıyabiliyor. Nasıl tanıyor derseniz? Hâlâ boyları uzun, hâlâ yüzleri temiz ve güzel, hâlâ bıyıkları ve sakalları gür, sert, bu fiziki özellikler, farklılıklar yerli insanlarda yok. `caption id="attachment_9772" align="alignnone" width="300"`Yakutistan'a sürgün edilen Çerkeslerin resimlerinden Yakutistan'a sürgün edilen Çerkeslerin resimlerinden`/caption` Çerkesler sürgün yerleri olan Oleksminks'i terkederek Yakutistana'nın farklı yerlerine taşınmıştır, fakat birbirinden haberdardır, akrabalığı gözetirler, aynı soyadı taşıyanlar birbirine bağlıdırlar. Benim Soçi'ye geleceğimi duyan aile büyüklerimiz, sıkıca tembihlediler, soydaşlarımızı mutlaka görmemi nasıl bir yaşantıları olduğunu öğrenmemi istediler. Bende ailemizin bu isteğini yerine getirdim, biz soyu Çerkeslerden gelenler hiçbir zaman buraya Xeku'ya ait olduğumuzdan hiçbir zaman şüphe etmedik, herşeyimizi kaybetmiş olsakta damarlarımızda akan kanın kaybolmasına imkan yok!! " diyor Yakutistanlı Çerkeslerin torunu. TEMMUZ 2017 Yazan: Nıbe Anzor Kaynak:http://adyghepsaleru.421.com1.ru/?p=73869 Çeviri: Çerkesya Hareketi Haber Merkezi
Çerkesya Araştırmaları Merkezi-ÇAM
Diğer Haberler
  • facebook sharing buttonFacebook
  • twitter sharing buttonTwitter
  • pinterest sharing buttonPinterest
  • linkedin sharing buttonLinkedin
  • tumblr sharing buttonTumblr
  • vk sharing buttonvk
  • odnoklassniki sharing buttonOdnoklassniki
  • reddit sharing buttonReddit
  • whatsapp sharing buttonWhatsapp
  • googlebookmarks sharing buttonGoogle Bookmarks