BİR NAL, BİR AT KURTARIR!

#224 Ekleme Tarihi 15/10/2015 12:53:55
29 Mayıs 2012 Salı Saat 23:27   Bir “21 Mayıs”ı daha geride bıraktık. Doğrularımız gibi, yanlışlarımız da vardı. Hatta bazan “keşke şöyle olsaydı” da dedik... Ama genel olarak sonuç, Çerkes halkı için olumludur. Çünkü süreç, Çerkes halkının vizyonu ile birlikte yol ve yönteminin de netleşmesi yönünde gelişiyor. Hem anavatanda hem diasporada! Biz Çerkesya Yurtseverleri için vizyon net: Çerkesya’nın yeniden inşası ve Çerkeslerin anavatan Çerkesya’da birleşmesi. Bizim her söylemimiz, her etkinliğimiz bu amaca hizmet ediyor ve 21 Mayıs 2012, söylemlerimizin hızla yayıldığını; Çerkes halkının da vizyonumuzu sahiplendiğini gösterdi bize. Evet, Çerkes halkı uzun zamandır ilk kez ciddi, sonuç alıcı bir politik vizyonda birleşme ve birlik olma, kendisi için bir halk olma yolunda hızla ilerliyor. Politikleşiyor. Somut taleplerle dünya kamuoyunun karşısına çıkıyor. Ve “Çerkesya”, bu birlik ve birleşmenin adresi, taleplerimizin ekseni oluyor... Başlangıçta kızanlar, küsenler olmuştu. Hala da kimileri haklı, ama çoğu haksız gerekçelerle Çerkesya Yurtseverlerine tavır alanlar veya bizleri “uzaktan izleyenler” var. Kızdılar, küstüler; aksırdılar, öksürdüler... Çünkü, bütün statükoyu sarsan politik söylemlerle çıktık kamuoyunun karşısına. Kurumlarımızdan varolan siyasal ve sosyal ilişkilerin gözden geçirilmesini ve Çerkes halkının çıkarlarını öncelikler sıralamasında en tepeye koyacak şekilde yeniden örgütlenmelerini talep ettik. Doğal olarak tepkiyle karşılandı. Ama biz dünya gerçeklerine ve evrensel değerlere uygun bir politik söylem geliştirilmesinde ısrarlı olduk. Bıkmadan, usanmadan; saldırılara ve hakaretlere aldırmadan kendimizi anlatmaya devam ettik. Hayat bizleri doğruluyor, Çerkes halkı söylemlerimizi sahipleniyor... ve apaydınlık bir geleceğin kapısı sonuna kadar açılmak üzere! Fakat politik mücadele de öyle dümdüz bir çizgide ilerlemiyor. Her aşılan sorunun devamında yeni yeni sorunlar çıkıyor. Yeni ilişkiler ve dengeler kendisini dayatıyor. Birgün birlikte olduğumuz insanların bazıları ile başka bir gün ayrı düşebiliyor veya dün ayrı düştüklerimiz ile bugün belli bir noktada buluşabiliyoruz. Biz Yurtseverler Çerkes Halkının birliğini yaratmak ve Çerkesya’yı yeniden inşa etmek için çıktık yola. Halkımızın bilinç altına atalarımızın kanlarıyla yazılmış bu özlemimize demokratik ve barışçıl yollardan ulaşabileceğimize inanıyor, günübirlik politika veya eyyamcılık yapmıyoruz. Bu nedenle de sağa sola savrulmadan ilerliyoruz. Bizim kendimize ve söylemlerimize güvenimizin sırrı, vizyonumuza sıkı sıkıya bağlı olmamızdır. Vizyonumuzun sulandırılmasına, aramıza sızmalarına izin vermememizdir. Benim, Yurtsever Hareketin Çerkes halkını zafere götüreceğine inancım sonsuz. Gelecek vizyonumuza sadık kalırsak, kimsenin bizi peşinden sürükleyemeyeceğine de... Ama bu noktada bir tehlikeye de dikkat çekmek istiyorum: Üç zorlu yılı geride bıraktık. Statükonun sağıyla, soluyla; altıyla üstüyle mücadele ettik. Bu süreçte kimilerine kızdık, kimileri de bize kızdı. Ama bu bir ideolojik mücadele idi. Ve amacımız birilerini veya başkalarını bitirmek değil; yanlışı düzeltmek; Çerkes halkına bir yol açmaktı. Elbette ki, “yeni” olan söylemlerimize karşı çıkılacaktı. Ama bu karşı çıkışların hepsini aynı kefeye koymamak lazım. Bizlere veya söylemlerimize karşı çıkan insanların birçoğu ile zamanla ortak platformlarda buluşmamız mümkündür. Bunu hiçbir zaman akıldan çıkarmamalıyız. Bugün artık söylemlerimizi sahiplenen insanlarımızı; kendimizi ve ne istediğimizi anlatırken yaptığımız tartışmalar nedeniyle “yok saymak” büyük yanlış olur. Düşüncelerimizden taviz vermeden herkesi sahiplenmeli; herkesin kendi siyasi kimliği ve düşüncesi ile katıladığı “ortak platformlar” yaratmalıyız. Henüz hiçbir siyasetimizin veya kurumumuzun “en doğru benim” diyemeyeceği bugüne en uygun birlik modeli, herkesin birinin çatısı altında toplandığı değil; herkesin kendini özgürce ifade edebileceği platformlardır. Bizim önceliğimiz “Çerkes ( Adıge ) halkının Çerkesya vizyonunda birliği”dir. Ama Kafkas, Kuzey Kafkas veya şu bu siyasi çizgileri benimsemiş; hatta “apolitik” Çerkes kimliğini örgütlemeye çalışan insanlarla da kimi ortak platformların örgütlenmesi mümkündür. Bu nedenle, çizgimize sıkı sıkıya bağlı kalmalı; ama bize ne kadar yanlış yapmış, ne kadar önyargılı tavır almış olurlarsa olsunlar samimi ve iyi niyetli; halkımız ve geleceğimiz için çalışan herkesle, her grup ve kurumla birlikte olabilmenin şartlarını zorlamaya devam etmeliyiz. İsterdik ki, bu 21 Mayıs’ta bunun adımlarını atalım. Bunun için çok da çabaladık. Ama olmadı. Statükonun “yok olma-bitme” korkusunu ve bu korkunun dışavurumu olan “yok etme-bitirme” reflekslerini aşamadık. Biz Çerkesya Yurtseverleri “insanlığın”, “herkesin”, “emekçilerin”, “Kafkasyalıların” veya “Kuzey Kafkasyalıların” değil; öncelikle “Çerkes ( Adıge ) Halkının Birliği”ni sağlamak istiyoruz. Diğer birliklerin bugünün değil, geleceğin sorunu olduğuna inanıyoruz. Çerkesya Yurtseveri olmakla gurur duymalı, kimliğimizi asla saklamamalı; ama bizleri bu siyasi kimliğimiz ve vizyonumuzla kabullenecek her platformda da yer almalı ve bizler de kendi önyargılarımızı aşmalıyız. En akıllı biz değiliz. Herşeyin en doğrusunu biz bilmiyoruz. Siyaset sahnesinde daha çok yeniyiz. Bu nedenle küçük büyük veya birey grup demeden başkalarını dinlemeye ve onlardan öğrenmeye de açık olmalıyız. Unutmayalım ki, “bir nal, bir at kurtarır”!  
  • facebook sharing buttonFacebook
  • twitter sharing buttonTwitter
  • pinterest sharing buttonPinterest
  • linkedin sharing buttonLinkedin
  • tumblr sharing buttonTumblr
  • vk sharing buttonvk
  • odnoklassniki sharing buttonOdnoklassniki
  • reddit sharing buttonReddit
  • whatsapp sharing buttonWhatsapp
  • googlebookmarks sharing buttonGoogle Bookmarks