Corc Abdullah: “Direniş Varsa, Vatana Dönüş de Vardır!”

#11775 Ekleme Tarihi 29/07/2025 09:49:42

Corc Abdullah, Filistinli devrimci, 41 yıldır Fransa'da tutsaktı. Bir şüphe üzerine, ABD ve İsrail’in talebiyle tutuklanmıştı. 

25 sene önce hapisten çıkması gerekiyordu, ama "demokrasinin beşiği Fransa", ıslah olmadığı gerekçesiyle, Avrupa’nın en eski mahkumunun infazını birkaç kere yaktı. 

Suçlandığı eylemleri kendisinin yapmadığını söylese, tahliye edilecekti. Ama Corc Abdullah bunu kabul etmedi, "Filistin halkının o eylemler nedeniyle yaşadığı mutluluğu ellerinden alamam” dedi.   

Sonunda, bu hafta serbest bırakıldı ve geri döndüğü Lübnan havaalanında yaptığı ilk açıklamada, "Direniş varsa, vatana Dönüş de vardır" dedi. 

Başka şeyler de söyledi ve hepsi bir ders, ama bizim de "Vatana Dönüş Günü"nü kutlamaya hazırlandığımız günlerde, en çok bu sözleri dikkatimi çekti. Çünkü zaman zaman anlattığım vatana dönüş düşüncesinin en özlü ifadesiydi bu sözler: Direniş, yani politik bilinç veya "Çerkes Kalma İradesi" varsa, vatana dönüş de vardır. 

1 Ağustos bizim "Vatana Dönüş Günü"müz. Yugoslavya "iç savaşı" yıllarında Kosova'da yaşayan 150 kadar Çerkesin, dönemin Çerkes Kurumlarının ile Adığe Cumhuriyeti yetkililerinin çabaları ve Rusya Federasyonu devletinin onay ermesi sonucu vatana-Adığe Cumhuriyeti'ne getirilmeleri üzerine ilan edildi.  

Dönüş Düşüncesi veya "Dönüşçüler" için önemli bir gün, ama "Dönüş" artık o yıllardaki kadar gündemimizde değil. Çünkü "vatana dönüş" kolay değil. Dönüş için hem nesnel şartların uygun hem de "vatana dönüş bilinci"nin olması gerekiyor. Nesnel şart, özetle "Rusya Federasyonu'nun izin vermesi", öznel olan ise, “dönüşçü”nün iradesi veya politik tercihi.

“Dönüş”, valizi toplayıp bir yerden başka bir yere ve/veya daha güzel yaşayabileceğiniz bir ülkeye gitmek değildir. Sürgüne bir tavırdır, “yok olmayacağız” demektir. Köklere dönmek ve o köklere tutunabilmiş olanlarla aynı kaderi paylaşmaya hazır olmaktır. 

“Ben Çerkes kalmak istiyorum” diye haykırmaktır.  

Bunu her Çerkes başaramaz. Ve bu bilinç, öyle kolay verilemez. 

Bu nedenle Ermeni diasporası Ermenistan’a dönenlere “kahramanlarımız” diyor. 

En büyük, belki de sürgün kadar büyük talihsizliğimiz, ilk Çerkes aydınlarının sürgün edildiğimiz ülkeleri “vatan” veya “yeni vatan” bellemeleriydi. Bu söylem, Çerkes halkının sürgün edildikleri ülkelere olan aidiyetlerini büyüttü.  

Bu yanlışa karşı ilk bayrağı açanlar “Dönüşçüler” oldular. Ama onlar da “nesnel duvar”a tosladılar. Bu nedenle sıradan insanlardan daha fazla fedakarlık beklediler. Veya, Dönüş’ü, vatana gidip gelmeye, “vatana yüzünü dönme”ye dönüştürdüler.

“Devlet Olmayan Devlet: Bask Ülkesi” yazılarımda, genel olarak diasporaların handikaplarını, hibrid kimliklerin zararlarını ve Bask ülkesinin diasporasıyla kurduğu ilişkileri uzun uzun anlatmıştım.

Vatana gidip gelenlerin bir gün “dönüş” kararı da alabileceklerini düşünmenin doğru olmadığına güzel bir örnekti Basklar. Çünkü mesela Belçika’da yaşayan Baskların yüzde yüzü Bask ülkesine gidip geldikleri, bir süre orada yaşadıkları halde, “dönüş” yapmamışlardı. Yani gidip gelmek ile Dönüş arasında doğrudan bir ilişki yoktu. 

Ama Latin Amerika’da yaşayan Basklar vatanlarına dönüş yapıyorlardı. Fark neredeydi? 

Latin Amerika’da yaşayan Basklar daha politikti, Bask ulusal mücadelesine zorlu yıllarda da yoğun destek vermiş, katılmışlardı.

Bizim de, “Çerkes Dönüşçüler”in de diasporada politik bilinci büyütmemiz, politik olmamız-yaşamamız gerekiyor. Çünkü politik insanlar, daha disiplinlidir, daha dayanıklıdır ve daha fedakardır. 

Ve içerisinde yaşadığımız ülkelerden “kopuş”u örgütlemeliyiz. Bu ülkeleri vatan belleyenler “Dönüş”ü örgütleyemezler, örgütlemezler.  

Son örnek, Selçuk Balkar’ın tutuklanması üzerine yol arkadaşlarının yaptıkları açıklama. Bu açıklamada Türkiye’ye toz kondurmayan bu arkadaşlar 21 Mayıs’ta Nalçık’ta göz altına alınanlar için, Rusya’ya söylemediklerini bırakmamışlardı. 

Bu tavır, hem içerisinde yaşadığımız ülkelere aidiyetimizi hem de Rusya karşıtı duyguları büyütüyor. 

Bu yanlışlarla daha kararlı mücadele etmeli, birlik söyleminin büyüsüne kapılmamalıyız. Dönüşçüler farklı: bugün ve her şart altında vatanda yaşamaya hazır olmalı ve örgütlenmeliler. 

Çünkü anlatmakla “Dönüş” bilinci verilmez. Yeni bir yaşam tarzı bilince çıkartılmaz. 

1 Ağustos Vatana Dönüş Günü’müz kutlu olsun!

Hatko Schamis

29 Temmuz 2025

  • facebook sharing buttonFacebook
  • twitter sharing buttonTwitter
  • pinterest sharing buttonPinterest
  • linkedin sharing buttonLinkedin
  • tumblr sharing buttonTumblr
  • vk sharing buttonvk
  • odnoklassniki sharing buttonOdnoklassniki
  • reddit sharing buttonReddit
  • whatsapp sharing buttonWhatsapp
  • googlebookmarks sharing buttonGoogle Bookmarks